You searched for: centrifuge (Engelska - Turkiska)

centrifuge
santrifüj

centrifuge room
santrifüj odası

it's like a centrifuge.
santrifüj gibi.

this is a high-speed centrifuge.
kahkahalar bu yüksek hızda bir santrifüj.

and i took out a centrifuge and dry ice and needles and tubes.
ve yanımda bir santrifüj makinası, kuru buz, iğneler ve tüpler götürdüm.

centrifuge model tests may be carried out to verify the following:
santrifüj modeli aşağıdaki hususları doğrulamak için gerçekleştirilebilecektir:

or you can do it through loss of consciousness, by accelerating in a centrifuge.
ya da aynı şeyi bir santrifüj cihazında hızla dönerek de sağlayabilirsiniz.

in a force field of a centrifuge, substances of different densities separate.
santrifüjün kuvvet alanında, yoğunluğu farklı olan maddeler ayrılmaya başlar.

what happens if you don't have an electricity, and a centrifuge, and whatever?
elektrik yoksa ne olur? veya bir sentrifüj yoksa?

he started inventing all kind of things -- with some materials he invented a centrifuge using a bicycle wheel.
her türlü şeyin icadına başladı-- bazı materyallerle bisiklet tekerleği kullanarak santrifüjü buldu.

it is stated that five steam boiler, two steam machine, pump group and one diesel centrifuge were available during its foundation.
İstasyon kurulduğu dönemde beş adet buhar kazanı, iki buhar makinesi, pistonlu tulumba grubu ve bir dizel santrifüj tulumba mevcut olduğu belirtilmektedir.

and the question was, here we do it by taking a sample, we put it in a centrifuge, we spin it, and you get blood cells out. terrific.
burada bir örnek alırız santrifüje koyarız, çevirirz onu kan hücrelerini alırız, süper. ama sorun şuki

iran recently announced that it will install 164-machine cascades of advanced centrifuges at a previously hidden enrichment plant in fordow.
kısa bir süre önce yapılan bir açıklamada, daha önceleri varlığı gizli tutulan fordow'daki zenginleştirme tesisine 164 adet gelişmiş santrifüj kurulacağı duyuruldu.