You searched for: congregation (Engelska - Turkiska)

all the congregation of israel shall keep it.
bütün İsrail topluluğu fısıh bayramını kutlayacak.

and this was the origin of the salesian congregation.
bu salezyen kızkardeşler'in temeli sayılmaktadır.

and the thing pleased the king and all the congregation.
bu tasarı krala da topluluğa da uygun göründü.

when i shall receive the congregation i will judge uprightly.
doğrulukla yargılayacağım›› diyor tanrı,

and moses and aaron came before the tabernacle of the congregation.
musayla harun buluşma Çadırının önüne geldiler.

besides the american soldiers congregation there was also an orthodox congregation.
amerikan askerlerinin oluşturduğu cemaatin yanı sıra bir de ortodoks cemaat vardı.

for every congregation we have appointed acts of devotion, which they observe.
biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar onunla amel ederler.

and he put the golden altar in the tent of the congregation before the vail:
altın sunağı buluşma Çadırına, perdenin önüne koydu.

at the end of the day the first jewish congregation in iceland was officially founded.
sonuç olarak İzlanda'da ilk yahudi cemiyeti resmi olarak kuruldu.

each local congregation is independent and self-supporting, governed by its own members.
her yerel cemaatin kendi bağımsız olduğu bir kilise yönetim biçimidir.

and he stood, and blessed all the congregation of israel with a loud voice, saying,
ayakta durup bütün İsrail topluluğunu yüksek sesle şöyle kutsadı:

and they that found him gathering sticks brought him unto moses and aaron, and unto all the congregation.
odun toplarken adamı bulanlar onu musayla harunun ve bütün topluluğun önüne getirdiler.

some in their congregation still believed that raoul was genuine even after he openly admitted that he was a fake.
topluluklarındaki bazı insanların, raoul kendisi sahte bir medyum olduğunu açıkladıktan sonra bile ona inanmaya devam ettiğini iletir.

in banja luka, bishop jefrem milutinovic held the sunday ceremonial liturgy at the holy trinity church of congregation.
banja luka'da, piskopos jefrem milutinoviç pazar ayinini kutsal teslis cemaat kilisesi'nde düzenledi.

rabbi mordecai mayer, who had led the congregation for 20 years, died in 1981, two days before his 66th birthday.
rabbi mordecai mayer, cemiyetin 20 yıl süreyle liderliğini yürüttükten sonra, 66. doğumgününden iki gün önce 1981'de vefat etti.

and the king turned his face, and blessed the whole congregation of israel: and all the congregation of israel stood.
kral ayakta duran bütün İsrail topluluğuna dönerek onları kutsadıktan sonra

had god willed, he would have made you one congregation, but he leaves astray whom he wills, and he guides whom he wills.
allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. fakat allah dilediğini saptırır ve dilediğine de hidayet verir.

by 1901, annual revenues were around $6,000 (today $), and the congregation had 150 members.
1901 itibariyle sinagogun yıllık geliri 6000$ (bugünkü değeri 168.000$) ve üye sayısı 150 idi.

and all the congregation worshipped, and the singers sang, and the trumpeters sounded: and all this continued until the burnt offering was finished.
ezgiciler ezgi söylüyor, borazancılar borazan çalıyor, bütün topluluk tapınıyordu. yakmalık sunu bitinceye dek bu böyle sürüp gitti.

"downtown congregation vows to repair roof or build anew", "the new york times", january 24, 2006.
"downtown congregation vows to repair roof or build anew", "the new york times", january 24, 2006.