You searched for: crying (Engelska - Turkiska)

crying
ağlayan

he was crying.
o, ağlıyordu.

are you crying?
ağlıyor musun?

eliza is crying.
eliza ağlıyor.

tom is crying, too.
tom da ağlıyor.

everybody's crying.
herkes ağlıyor.

crying: woe upon us!
"vah halimize!

i feel like crying now.
Şimdi ağlayacak gibi hissediyorum.

i can't help crying
ağlamamaktan kendimi alamıyorum

i can't help crying.
ağlamadan duramıyorum.

weren't you crying?
ağlamıyor muydun?

he was crying with hunger.
açlıktan ağlıyordu.

and everybody's crying now.
Şimdi herkes ağlıyor.

opposition parties are crying foul.
muhalefet partileri öneriye isyan ettiler.

she couldn't keep from crying.
o, ağlamayı engelleyemedi.

now don't start crying, tom.
Şimdi ağlamaya başlama, tom.

he asked her why she was crying.
ona niçin ağladığını sordum.

i don't know why he's crying.
neden ağlıyor bilmiyorum.

i was actually crying during his presentation.
aslında onun sunumunda ağlıyordum.

don't cry. crying doesn't solve anything.
ağlama. ağlamak hiçbir şeyi çözmez.