You searched for: delicious (Engelska - Turkiska)

how delicious!
nasıl da lezzetli!

hc: delicious.
hc: lezzetli.

delicious bread
lezzetli ekmek

that was delicious.
o lezzetliydi.

they're delicious.
Çok lezzetliler.

and delicious drinks.
dolu kadehler...

and it looks delicious.
ve lezzetli görünüyor.

all of it was delicious!
onların hepsi lezzetliydi!

chris anderson: delicious.
chris anderson: lezzetli.

i think this is delicious.
bunun lezzetli olduğunu düşünüyorum.

clear, delicious to drink,
baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.

import data from delicious library
ses dosyalarından meta- veri içeri aktar

white, delicious for the drinkers.
baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.

delicious to those who drink it
bembeyaz, içenlere lezzet sunan kadehler.

she cooked us a delicious dinner.
bize lezzetli bir akşam yemeği pişirdi.

snow-white, delicious to the drinkers,
bembeyaz; içenlere lezzet (veren bir içki).

white, delicious to those who drink.
baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.

tom thought mary's cooking was delicious.
tom mary'nin yemeklerinin lezzetli olduğunu düşündü.

"natto" smells awful, but tastes delicious.
" natto " berbat kokuyor, ama lezzetli.