You searched for: detectable (Engelska - Turkiska)

detectable
algılanabilir

detectable error:
tespit edilebilir hata:

and it is detectable not just in amino acids.
ve bu sadece amino asitlerle saptanabilir.

the part of the structure must be so tight that no moist patches are detectable on the inside.
İçeride nemli toprak parçalarının ortaya çıkmaması için yapı parçasının sızdırmazlığı çok dayanıklı olmalıdır.

here, the product of one reaction is used as the substrate of another, easily detectable reaction.
burada, bir reaksiyonun ürünü, kolayca izlenebilen başka bir reaksiyonun substratıdır.

this shows us both that the calls are detectable over hundreds of miles and that whales routinely swim hundreds of miles.
bu bize hem seslerin yüzlerce milden daha fazla mesafede algılanabilir olduğunu, hem de balinaların rutin olarak yüzlerce mil yüzdüğünü gösterir.

in case of an error that can be detectable in the laboratory research, the analysis is repeated for once and the first analysis result is cancelled.
laboratuvar araştırmasında tespit edilebilir bir hata ile karşılaşıldığında; analiz bir kez tekrar edilir ve ilk analiz sonucu iptal edilir.

“ontologies" consist of a representation of things that are detectable or directly observable, and the relationships between those things.
"ontolojiler" tespit edilebilir ya da doğrudan gözlemlenebilir şeylerin ve bu şeyler arasındaki ilişkilerin temsilinden oluşur.

as of 2009, its effects on the periodic motion of charges are detectable in synchrotrons, but only as "averaged" effects over time.
2009 itibarıyla, senkrotonda yüklerin yinelemeli hareketi üzerinde bunun etkisi ortaya çıkarılabilir ama sadece zamandaki ortalama etkisi olarak.

none of these things is likely, but my, my philosophy is, look for what's detectable, not for what's probable.
bu şeylerin hiçbiri olası değil ama benim felsefem, muhtemel olanı değil ortaya çıkartılabilir olanı aramaktır.

experts also warned that the criminal groups are likely to expand their practice of using trafficking victims to commit welfare benefit fraud, which is not always easily detectable, but secures hefty profits.
uzmanlar, suç örgütlerinin kaçakçılık kurbanlarını, kolay fark edilmemesine karşın büyük kazanç sağlayan sosyal yardım sahtekarlığında daha fazla kullanma olasılığının yüksek olduğu konusunda da uyardılar.

if an error that is detectable in the laboratory research is observed and a single sample is used in the analysis (such as water system toc analysis) re-sampling can be made.
laboratuvar araştırmasında tespit edilebilir bir hata ile karşılaşılmışsa ve yapılan analizde tek bir numune kullanılıyorsa (su sistemi toc analizi gibi) tekrar örnekleme yapılabilir.

seti estimates, for instance, that with a radio telescope as sensitive as the arecibo observatory, earth's television and radio broadcasts would only be detectable at distances up to 0.3 light years.
Örneğin seti'nin tahminlerine göre, arecibo gözlemevi hassaslığında bir radyo teleskobu kullanıldığında, dünya'nın televizyon ve radyo yayınları en fazla 0,3 ışık yılı uzaklıktan tespit edilebilir.

although brewers' yeast ("saccharomyces") and fission yeast ("schizosaccharomyces") have no detectable dna methylation, the model filamentous fungus "neurospora crassa" has a well-characterized methylation system.
ekmek mayası (saccharomyces cerevisiae) ve fisyon mayasında (schizosaccharomyces pombe) çok az dna metilasyonu olsa da, ipliksi mantar "neurospora crassa"nın iyi karakterize edilmiş bir metilasyon sistemi vardır.