You searched for: distinction is, made (Engelska - Turkiska)

our plan is made.
planımız yapıldı.

the update is made.
güncelleme yapılmıştır.

the distinction is an important one to make.
aradaki fark önemli.

hell is made to blaze,
cehennem alev alev kızıştırıldığı zaman...

bourbon is made from corn.
burbon mısırdan yapılır.

bread is made from flour.
ekmek undan yapılır.

hajvar is made of red peppers.
hayvar kırmızı biberden yapılıyor.

brief description of deviation is made
sapmanın kısa tanımı yapılır.

another shape is made for cancer.
kanser için farklı bir şekil yapıyorlar.

they are a subset of the general class of halocarbons, although the distinction is not often made.
ayrım genellikle yapılmamasına rağmen, halokarbonlar genel sınıfın bir alt kümesi olarak kabul edilirler.

cookie's house is made of wood.
cookie'nin evi ahşaptan yapılmıştır.

whereon every wise command is made clear
doğrusu biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbinden bir rahmettir.

this cheese is made from sheep's milk.
bu peynir koyun sütünden yapılmış.

in special relativity, the distinction is sometimes made between an "observer" and a "frame".
Özel görelilikte ayrım bazen bir gözlemci ve bir çerçeve arasında yapılır.