You searched for: enshrined (Engelska - Turkiska)

Datoröversättning

Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.

English

Turkish

Info

English

enshrined

Turkish

 

Från: Maskinöversättning
Föreslå en bättre översättning
Kvalitet:

Mänskliga bidrag

Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.

Lägg till en översättning

Engelska

Turkiska

Info

Engelska

they basically enshrined the second-class status of women in the civil code.

Turkiska

kadının sosyal yerinin ikinci sınıf olarak yasalarla onayladı.

Senast uppdaterad: 2015-10-13
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

monitoring drug interventions, laws and policies is firmly enshrined in the emcdda’s work.

Turkiska

uyuşturucuya karşı müdahaleler, kanunlar ve politikalarının izlenmesi emcdda’nın çalışmalarında önemli bir yer tutmaktadır.

Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

he was one of the first players, albeit posthumously, enshrined in the naismith memorial basketball hall of fame in 1978.

Turkiska

nba tarihinin ilk sayı kralı olarak kabul edilen fulks, 1978'de basketball hall of fame müzesine girmeye hak kazanmıştır.

Senast uppdaterad: 2016-03-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

now that piece of music that we played at the start of this session had enshrined in its heart the theme, which is ted.

Turkiska

bu konuşmanın başında çaldığımız o müzik eserinin kalbinde gizli bir şekilde ted teması vardı.

Senast uppdaterad: 2015-10-13
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

it thereby acquired specific rights enshrined in the un charter, including the right to sovereignty and right to self-sustainability.

Turkiska

Ülke buradan, egemenlik hakkı ve kendi kendini sürdürebilirlik hakkı da dahil olmak üzere bm tüzüğü kapsamında yer alan özel haklara sahip oldu.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 2
Kvalitet:

Engelska

==later years==sharman was enshrined in the basketball hall of fame in 1976 as a player and again in 2004 as a coach.

Turkiska

bill sharman; 1976 yılında oyuncu olarak, 2004 yılında ise koç olarak basketball hall of fame'e girmiştir.

Senast uppdaterad: 2016-03-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

joining the debate on the new constitution turkey's ruling party is drafting, a top general said on monday that principles of secularism enshrined in the current constitution should not be up for discussion.

Turkiska

türkiye iktidar partisinin hazırlamakta olduğu yeni anayasa hakkındaki tartışmalara katılan yüksek rütbeli bir general, pazartesi günü mevcut anayasada yüceltilen laiklik ilkelerinin tartışmaya açılmaması gerektiğini söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

"chirac acknowledged the racism that had existed in france and said that the reinterment in the pantheon had been a way of correcting that wrong, as alexandre dumas was enshrined alongside fellow great authors victor hugo and Émile zola.

Turkiska

chirac konuşmasında şöyle demişti:chirac konuşmasında fransa'da hala ırkçılığın var olduğunu kabul etti ve alexandre dumas'nın victor hugo ve Émile zola gibi büyük yazarların yanına getirildiği törenin bu çirkinliği düzeltmenin yollarından biri olduğunu söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-03-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

resolved to establish the conditions for the application of the principles of subsidiarity and proportionality, as enshrined in article i-9 of the constitution, and to establish asystem for monitoring the application of those principles by the institutions,

Turkiska

İki meclisli parlamenter sisteme sahip Üye devletlerin her bir meclisi birer oy hakkınasahiptir; tek meclisli parlamenter sistemleri bulunan Üye devletlerin ulusal parlamentolarının ise iki adet oy hakkıvardır.

Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

1.2 in order to ensure that the requirements relating to data processing agreements that are enshrined in the applicable data protection laws are fulfilled, the parties conclude this data processing agreement which specifies the data protection related rights and obligations of the parties in their capacities as data controller and data processor respectively in relation to the main agreement.

Turkiska

1.2 geçerli veri koruma kanunlarında yer alan veri işleme anlaşmalarına ilişin gereksinimlerin yerine getirilmesini sağlamak üzere taraflar, ana anlaşma ile ilgili olarak sırasıyla veri kontrol birimi ve veri işlemcisi olarak kendi yetki alanlarında tarafların verilerin korunması ile ilgili hak ve yükümlülüklerini belirtilen bu veri işleme anlaşmasını imzalamışlardır.

Senast uppdaterad: 2019-05-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Referens: Alpaycanta

Engelska

"secularism is the cornerstone of all values of the turkish republic," general ilker basbug, the head of land forces, said at a ceremony at the military academy in ankara, marking the start of the new academic year. "the principle of secularism that is enshrined in the constitution ... should not be a topic for discussion.

Turkiska

kara kuvvetleri komutanı orgeneral İlker başbuğ ankara'daki harp okulu'nda yeni öğretim yılının başlaması münasebetiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "laiklik, türkiye cumhuriyeti'nin bütün değerlerinin direğidir." diyerek şöyle devam etti: "anayasada yüceltilmiş olan laiklik ilkesi ... tartışma konusu olmamalıdır.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Referens: Alpaycanta
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Få en bättre översättning med
7,739,701,163 mänskliga bidrag

Användare ber nu om hjälp:



Vi använder cookies för att förbättra din upplevelse. Genom att fortsätta besöka den här webbplatsen godkänner du vår användning av cookies. Läs mer. OK