You searched for: he demanded payment of the debt (Engelska - Turkiska)

he demanded payment of the debt.
o, borcun ödenmesini talep etti.

payment of fees
aidatların Ödenmesi

payment of the contract price:
sÖzleŞme bedelİ ’nin Ödemesİ:

such is the payment of the righteous.
bu, erdemlilerin sonudur.

payment of dat, the contract price:
sÖzleŞme bedelİ dat ’nin Ödemesİ:

cash payment of import
cari hesap

payment of the invoices will be made today
faturaların ödemesi bugün yapılacaktır

but the payment of the unbelievers is the fire.
kafirlerin sonu ise ateştir.

he demanded a large sum of money from me.
o, benden büyük miktarda para talep etti.

he applied the money to the payment of debts.
o, borçların ödenmesi için paraya başvurdu.

and he demanded that the jews supply enough for everyone.
ve yahudilerin bunu herkese tedarik etmesini emretmiş.

he demanded that we leave at once.
derhal terk etmemizi istedi.

he demanded that his salary be increased.
o, maaşının artırılmasını talep etti.

prevention of payment of debts with workforce.
borÇlarin İŞgÜcÜ İle Ödenmesİnİn Önlenmesİ

i must repay the debt.
borcumu ödemek zorundayım.

you are liable for the debt.
borçtan sorumlusun.

we had to write off the debt.
borcu silmek zorunda kaldık.

all these shares are to be given after payment of the bequest he might have made or any debts outstanding against him.
(ancak bu hükümler, ölenin) ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır.

and there was only about 30 to help retire the debt.
ve borcun sadece $30,000 ını ödeyebilirdim

"before the psi, the debt was primarily privately owned.
"psi'den önce, borcun büyük kısmı özel sektöre aitti.