You searched for: he is not much to look at, i guess (Engelska - Turkiska)

he is not much of an artist.
o, çok iyi bir sanatçı değil.

he is not here.
o, burada değildir.

he is not any taller than i am.
o benden daha uzun değil.

he is not available.
o, mevcut değil.

and he is not alone.
bu düşüncesinde yalnız da değil.

he is not coming, either.
o da gelmiyor.

he is not always happy.
o her zaman mutlu değil.

now, those are fun to look at.
bunlara bakmak çok eğlenceli.

but you need to look at context.
ama şartlara bakmanız gerekiyor.

a bigger one for you to look at.
daha büyüğüne şu an bakıyorsunuz.

another statistic, perhaps my favorite, is to look at childhood deaths.
belki de beni en çok sevindiren bir diğer istatistik; çocuk ölümleri.

and therefore, you ought to look at alternatives.
bu yüzden, diğer alternatiflere bakmanız gerek.

did you have a chance to look at this?
buna bakma şansın oldu mu?

he is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
o her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.

and we want to look at these three first.
Şu üç dizonora baktığımızda

and we go back to 1920, and i want to look at japan.
ve 1920'ye geri gittiğimizde, ve japonya'ya bakmak isterim.

and i want to look at sweden and the united states.
ve İsveç ve birleşik devletlere bakmak isterim.

and so i started to look at what the marketing looked like.
ve böylece reklamların neye benzediğini incelemeye koyuldum.

and we're going to look at their saving behavior.
ve biz onların tasarruf davranışlarına bakacağız.

"unfortunately, written literature is not much developed among the kurds.
İstanbul kürt enstitüsü idari müdürü ve öğretim görevlisi fırat sayan, "ne yazık ki, kürtler arasında yazılı edebiyat pek gelişmiş değil.