You searched for: he refuses to listen to me (Engelska - Turkiska)

he refuses to listen to me.
o, beni dinlemeyi reddediyor.

he came to listen to jazz.
o, caz dinlemek için geldi.

listen to me!
beni dinleyin!

i want you to listen to me.
beni dinlemeni istiyorum.

listen to me carefully.
beni dikkatlice dinle.

he likes to listen to the radio.
o, radyo dinlemeyi sever.

listen to me, will you?
beni dinle, lütfen?

but he refuses to do so.
ancak diplomat bunu yapmayı reddediyor.

bill clinton: i want you to listen to me.
bill clintion: beni dinlemenizi istiyorum.

be quiet and listen to me.
sakin ol ve beni dinle.

tom doesn't listen to me.
tom beni dinlemez.

he refuses to accept his old age.
o yaşlılığı kabul etmiyor.

he refuses formula.
o formülü reddediyor.

i refuse to listen to your excuses.
senin özürlerini dinlemeyi reddediyorum.

i knew you wouldn't listen to me.
beni dinlemeyeceğini biliyordum.

why doesn't anyone listen to me?
neden kimse beni dinlemiyor?

you don't have to listen to what he says.
onun söylediklerini dinlemek zorunda değilsin.

i believe in your lord, so listen to me."
"Şüphesiz ben rabbinize inandım, beni dinleyin."

i have believed in your lord, so listen to me.”
"ben sizin rabbinize inandım; lütfen beni dinleyin."

messengers, listen to me. i believe in your lord."
"ben sizin rabbinize inandım; lütfen beni dinleyin."