Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
the kariba dam is a hydroelectric dam in the kariba gorge of the zambezi river basin between zambia and zimbabwe.
kariba barajı, zambiya ile zimbabve sınırındaki kariba boğazında zambezi irmağı üstünde kurulu olan beton kemer baraj.
albania is also rich in natural resources, such as oil, gas, copper, chrome and hydroelectric potential.
arnavutluk, petrol, doğal gaz, bakır, krom ve hidroelektrik potansiyeli gibi doğal kaynaklar açısından da zengin bir ülke.
it is building thermoelectric and hydroelectric plants, as well as a submerged power transmission line linked to italy via the adriatic.
hırvatistan, termoelektrik ve hidroelektrik santrallerinin yanı sıra, adriyatik üzerinden İtalya’ya bağlanan bir sualtı enerji iletim hattı inşa ediyor.
"we currently produce 40% of our energy from renewable sources, thanks to the hydroelectric power stations.
Çevre koruma bakanı nikola ruzinski, "hidroelektrik santralleri sayesinde, şu anda enerjimizin %40'ını yenilenebilir kaynaklardan üretiyoruz.
all hydroelectric plants are working at full capacity, and turkey has no need to import energy this year, said euas general manager onder piyade.
eÜaŞ genel müdürü Önder piyade, tüm hidroelektrik santrallerinin tam kapasitede çalıştığını ve türkiye'nin bu yıl enerji ithal etmeye ihtiyacı olmadığını söyledi.
the asian part of russia also features a number of major hydropower stations, however the gigantic hydroelectric potential of siberia and the russian far east largely remains unexploited.
ayrıca rusya'nın asya bölümüde çok sayıda büyük hidroelektrik santrali bulunmaktadır, ancak sibirya ve rus uzak doğusu dev hidroelektrik potansiyeli bakımından büyük ölçüde atıl kalmaktadır.
for turkey, the crucial issue is management of the headwaters of the tigris and the euphrates rivers, along which a rapidly increasing number of dams and hydroelectric power plants are emerging.
türkiye açısından büyük önem taşıyan bir konu da, üzerlerine kurulan baraj ve hidroelektrik santrallerinin sayısı her geçen gün artan dicle ve fırat nehirlerini besleyen kaynakların kontrol edilmesi.
frozen lakes -- like jablanicko lake near konjic -- are stymieing bih's hydroelectric power plants. [reuters]
donmuş göller -konjiç yakınlarındaki jablanicko gölü gibi- bh'nin hidroelektrik santrallerinin çalışmasını aksatıyor. [reuters]
nek is the owner of 29 hydroelectric and pumped-storage plants, with a total installed capacity of 2,563mw in the generating mode, and 943mw in the pumping mode.
nek, üretme modunda 2 bin 563 mw, pompalama modundaysa 943 mw'lık toplam kurulu kapasitesiyle 29 adet hidroelektrik ve pompal-depolama santralinin sahibi.
most of the money will go towards energy projects, particularly modernisation of the vlasina hydroelectric plant, deputy prime minister bozidar djelic announced on friday (july 1st).
başbakan yardımcısı bozidar djeliç'in 1 temmuz cuma günü yaptığı açıklamaya göre, söz konusu paranın büyük bölümü, vlasina hidroelektrik santralinin yenilenmesi başta olmak üzere enerji projelerine aktarılacak.
albania receives 95% of its electricity from hydroelectric power plants (hpp), but a drought this year affected reservoirs levels and the plants cannot meet continually rising energy demands.
arnavutluk elektrik ihtiyacının %95'ini hidroelektrik santrallerinden (hes) karşılıyor, ancak bu yıl yaşanan kuraklık barajlardaki su seviyelerini etkiledi ve santraller sürekli artan enerji taleplerini karşılayamıyor.