You searched for: i can't go out (Engelska - Turkiska)

i can't go back.
geri dönemem.

i can't go alone.
tek başıma gidemem.

no, i didn't go out.
hayır, ben dışarı gitmedim.

i can't go any farther.
daha ileri gidemem.

i must go out.
ben dışarı çıkmalıyım.

at this time i can't go back.
Şu anda geri gidemem.

i'm busy, so i can't go.
meşgulüm, bu yüzden gidemem.

didn't you go out?
dışarı çıkmadın mı?

i have to go out.
dışarı çıkmalıyım.

i can't go until he comes.
o gelene kadar ben gidemem.

go out
ayrılmak

don't go out there.
orada dışarı çıkma.

i wouldn't mind to go out tonight
non mi dispiacerebbe uscire stasera

i can't go out because i have a lot of homework.
dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

are you telling me that i can't go?
bana gidemeyeceğimi mi söylüyorsun?

don't go out after dark.
karanlıktan sonra dışarı çıkma.

i'm sorry, but i can't go with you.
Üzgünüm fakat seninle gidemem.

i never go out anymore.
artık asla flört etmem.

i can't go along with you on that point.
ben bu konuda seninle aynı fikirde olamam.

if it is raining, i won't go out tonight.
yağmur yağıyorsa bu gece dışarı çıkmam.