You searched for: i think you dont have time to teach me (Engelska - Turkiska)

i think you like me.
bence benden hoşlanıyorsun.

do you have time to help me?
bana yardımcı olmak için zamanın var mı?

i think you have my umbrella.
bence şemsiyemi aldın.

i think you have sent me a wrong order.
bana yanlış bir sipariş gönderdiğini düşünüyorum.

do you think you'd have time to help me learn french?
fransızca öğrenmeme yardım etmeye vaktin olur mu dersin?

i think you have made a mistake.
sanırım bir hata yaptın.

i think you have a problem, tom.
sanırım bir sorunun var, tom.

i asked tom to teach me french.
tom'un bana fransızca öğretmesini istedim.

i think you know tom.
sanırım tom'u tanıyorsun.

i think you will have done all the work soon.
sanırım yakında tüm işleri bitireceksiniz.

and i think you matter.
ve sizin önemli olduğunuzu düşünüyorum.

i think you might have a drinking problem.
bence içki içme problemin olabilir.

i don't have time to cook.
yemek yapacak vaktim yok.

but i think, you know, we have to accept that we are just machines.
fakat bence, bilirsiniz, bizler de sadece makineler olduğumuzu

i don't even have time to read.
okumak için zamanım bile yok.

i think i still have time for another cup of coffee.
ben hâlâ bir fincan daha kahve için zamanımın olduğunu düşünüyorum.

i don't have time to explain everything.
her şeyi açıklayacak zamanım yok.

we have time to spare.
ayıracak zamanımız var.

"what are you going to teach me about right and wrong?
" bana dogru ve yanlis hakkinda ne ogreteceksiniz?

i don't have time to talk about it today.
bugün onun hakkında konuşacak kadar zamanım yok.