You searched for: james bond recomended me that you can hel... (Engelska - Turkiska)

you alone can help me.
tek başına bana yardım edebilirsin.

i hope that you will help me.
bana yardım edeceğinizi umuyorum.

you can help.
yardım edebilirsin.

tom can help me.
tom bana yardım edebilir.

i hope you can help.
umarım yardım edebilirsin.

i hope you can do something to help me out.
bana yardım etmek için bir şey yapabileceğini umuyorum.

i know you can help us.
bize yardım edebileceğini biliyorum.

i could not fix the error you have can help me
Şu hatayı düzeltemedim bana yardımcı olabilir siniz

henry taught me that you can carry on working.
henry bana, çalışmaya devam edebileceğini öğretti.

he told me that you were right.
o, bana senin haklı olduğunu söyledi.

i know that it is highly unlikely that anyone can help me.
birinin bana yardım edebilmesinin pek olası olmadığını biliyorum.

i swear by all that you can see,
andolsun gördüklerinize,

i assume that you can speak french.
sanırım sen fransızca konuşabilirsin.

other than that, you can go to eskişehir.
onun haricinde eskişehir’e gidersiniz.

at the end, i would like if you can help me to sing the sustainable song.
son olarak destek şarkısını söylememde bana yardım etmenizi rica ediyorum.

now that you are well again, you can travel.
mademki tekrar iyisin,seyahat edebilirsin.

anyway, chris, you can help me out here, if you wouldn't mind.
her neyse, chris, bana burada yardım edebilirsin, zahmet olmazsa.

and it's like cleansing yourself so that you can ...
kendini aklamak gibi, sanki

there are three ways you can help to improve this documentation.
how to help improve the documentation

he said, “it worries me that you would take him away.
(babaları) dedi ki: onu götürmeniz beni mutlaka üzer.