You searched for: minstrisionmy minstrision youminstrision ... (Engelska - Turkiska)

now that another time
artik baska sefere

now that is foreplay.
İşte ön sevişme budur.

until now, that is.
artık bulundu.

now that can be daunting.
bu hevesinizi kırabilir.

now that is surgical thinking.
İşte bu cerrahi bir düşüncedir.

i see now that i was mistaken.
hatalı olduğumu şimdi anlıyorum.

now that statistic is quite shocking.
İstatistik oldukça şok edici.

now that mary has left, tom is happier.
mademki mary gitti, tom daha mutlu.

now that's a big abstract number.
bu büyük ve soyut bir rakam,

now that may not mean a lot to some of you.
Şimdi bu pek çoğunuza bir şey ifade etmiyor olabilir.

"now that's what i call music!
"now that's what i call music!

now that i am a teacher, i think otherwise.
mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum.

and obviously now that's going to catch on.
elbette bu davranış bulaşıcı olacak.

" and "now that's what i call christmas!
" ve "now that's what i call music!

"now that elections are over, the government must look ahead.
güzel, "seçimler de bittiğine göre, hükümetin ileriye bakması gerekiyor.

"taste my punishment now that you have scorned my warnings!"
"azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik.

i see entrepreneurs everywhere now, now that i'm tuned into this.
artık her yerde girişimciler görüyorum, tümüyle buna odaklandım.

and she looked up and said, "now that's better."
ve kafasını kaldırıp dedi ki, '' bu daha iyi.''

i see pictures, and something says, "now, that's compassion."
tabloları görüyorum ve birşeylerin "şimdi bu merhamettir" diyor.

people know now that i'm enthusiastic, that i'm a happy person."
İnsanlar şimdi coşkulu olduğumu, mutlu bir insan olduğumu biliyorlar."