You searched for: optimistic (Engelska - Turkiska)

optimistic
İyimser

optimistic:
e- posta adresi

optimistic (dur)
İyimser (süre)

optimistic estimate
İyimser tahmin

tom is optimistic.
tom iyimser.

i'm optimistic.
ben iyimserim.

the optimistic duration
İyimser süre

i'm not optimistic.
İyimser değilim.

optimistic effort: %1
İyimser:

agogiatis was more optimistic.
agogiatis ise daha iyimser.

how dare we be optimistic?
nasıl iyimser olmaya cesaret edebiliyoruz?

but i -- i'm optimistic.
fakat ben -- ben iyimserim.

the perspective is not optimistic.
durum iyi görünmüyor.

nevertheless, some remain optimistic.
ancak bazıları hâlâ iyimserliğini koruyor.

bentler: i am very optimistic.
bentler: son derece iyimserim.

nobody feels optimistic today.
bugün hiç kimse iyimser hissetmiyor.

how can that not make you optimistic?
böyle bir hikaye nasıl olur da insanı daha iyimser yapmaz?

"i am optimistic for a solution.
talat, "Çözüm konusunda iyimserim.

cyprus: cause to be optimistic?
kıbrıs: İyimser olmak için neden var mı?

but not all economists are as optimistic.
ne var ki tüm ekonomistler bu kadar iyimser değil.