You searched for: pricked (Engelska - Turkiska)

i pricked up my ears.
kulaklarımı diktim.

i pricked my thumb with a needle.
baş parmağıma iğne batırdım.

thus my heart was grieved, and i was pricked in my reins.
İçim acı dolduğunda,

even though it pricked my conscience then, i could not, or rather i did not tend to her or assist her, because i was busy building my real estate company.
her ne kadar vicdanımı zedelese de, kendi işimi kurmakta olduğum için o gün o teyzeye yardım etmemeyi tercih etmiştim.

and whatever spoils of war god has given unto his messenger from them, against that you pricked neither horse nor camel; but god gives authority to his messengers over whomsoever he will.
allah'ın onlardan alıp elçisine verdikleri için, siz at ve deve sürmediniz (savaşmadınız); ama allah elçisini dilediğinin üstüne gönderir.

now when they heard this, they were pricked in their heart, and said unto peter and to the rest of the apostles, men and brethren, what shall we do?
bu sözleri duyanlar, yüreklerine hançer saplanmış gibi oldular. petrus ve öbür elçilere, ‹‹kardeşler, ne yapmalıyız?›› diye sordular.

and whatever spoils of war god has given unto his messenger from them, against that you pricked neither horse nor camel; but god gives authority to his messengers over whomsoever he will. god is powerful over everything.
ve allah'ın, onların mallarından, peygamberine verdiği şeyler için siz, gerçekten de ne deve sürdünüz, ne at oynattınız ve fakat allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üstüne atıp üstün eder ve allah'ın, her şeye gücü yeter.

in an interesting photo, their father, while we were talking to him, picked up a syringe and pricked his finger -- i don't know whether you can see the drop of blood on the end -- and immediately whipped out a box of matches, lit one, and burned the blood off the end of his finger, giving me full assurance that that was the way that you stopped the transmission of hiv.
İlginç fotoda, babalarıyla konuşurken o iğneyi aldı ve parmağını kanattı bilmiyorum fotoda parmak ucunda kan damlasını görüyor musunuz hemen bir kutu kibrit çıkarıp birini ateşledi ve parmağının ucundaki kanayan yeri yaktı, yani bana hiv bulaşımına garantili nasıl engel olduğunacağının yolunu gösterdi .