You searched for: tenacity (Engelska - Turkiska)

i admire tom's tenacity.
tom'un azimliliğine hayranım.

in the end, tenacity, persistence, open-mindedness and intelligence should carry the day.
sonuçta yakınlık, sabır, açık fikirlilik ve zeka ile sorunların üstesinden gelinmeli.

for sheer tenacity, "mrs a" would have given sisyphus a run for his money.
saf inatta, “bayan a” sisyphus’a parayla ders verirdi.

the friction in the process did not allow for meaningful results in an operational time frame using humans, pdfs and tenacity alone.
süreçteki sürtüşme, insanları, pdf dosyalarını ve sebatı kullanan bir operasyonel zaman diliminde anlamlı sonuçlar yaratmadı.

some of the entrepreneurial traits that you've got to nurture in kids: attainment, tenacity, leadership, introspection, interdependence, values.
Çocuklarda geliştirmeniz gereken girişimcilik niteliklerinden bazıları beceri, azim, liderlik, iç gözlem, dayanışma, değerler.

"the future of regional co-operation in south eastern europe starts here, today," stability pact special co-ordinator erhard busek said as the meeting opened. "flexibility, adaptability, perseverance and tenacity have been prominent features of the stability pact's approach and success.
İstikrar paktı genel koordinatörü erhard busek toplantının açılış konuşmasında, "güneydoğu avrupa'daki bölgesel işbirliğinin geleceği bugün burada başlamaktadır." diyerek şöyle devam etti: "esneklik, şartlara uyum sağlama yeteneği, azim ve sebat İstikrar paktı'nın yaklaşım ve başarısının belirgin özellikleri olmuştur.