You searched for: that is nice (Engelska - Turkiska)

that is fast
bu hızlı

that is so.
İşte böyle.

that [is so].
durum öyledir.

where that is
donde queda eso

that is beautiful.
o güzeldir.

that is allah!
İşte allah budur.

he is nice to me.
o bana karşı samimi.

that is most improbable!"
bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."

it is nice and cool here.
burası güzel ve serin.

that is because allah!
bu da şundandır ki, allah hakkın ta kendisidir.

that is god's favour.
bu lütuf allah'tandır.

it is nice and warm today.
bugün hava güzel ve sıcak.

student 1: ooh, this is nice.
Çocuk: bu güzel.

it is nice to see you again.
seni tekrar görmek güzel.

so it’s got that going for it... which is nice.
bu özellik, oyuncuya ipucu vermek için oyuna dahil edilmiştir.

that [is allah’s ordinance].
allah'ın emri budur.

everything is nice and fine and perpendicular.
her şey güzelce ve dikey biçimde görülür.

i hear boston is nice this time of year.
boston'un yılın bu zamanında güzel olduğunu duyuyorum.

i will go for a walk if it is nice tomorrow.
yarın hava güzel olursa yürüyüşe gideceğim.

canon a710 is - nice & quick compact camera
canon a710 is - hoş ve hızlı kompakt kamera