You searched for: the first reason is that (Engelska - Turkiska)

the first reason is local open feedstocks.
İlk neden yerel açık hammadeler.

the first is 4shbab.
İlki 4shbab.

the first is that of the character book.
bütün bu özellikler çok belirginse karakter olur.

the first reason for that is that there is no a visa requirement.
vize yok diye, birinci şeyleri o; vize yok diye.

the first is that those suffering discrimination are
eｽer oluﾙturuldu ise yetki alanlaræ nedir?

and the reason is that you take it for granted.
bunun nedeni de sorgulamamamızdır.

and the reason is that -- take africa for example.
ve sebep şu ki, mesela afrikayı örnek verebiliriz.

this is the first.
birincisi bu.

the first party:
birinci taraf :

"the first destroyers.
"the first destroyers.

man: the first one?
erkek: İlkini mi?

i made the first move.
İlk hamleyi yaptım.

the first thing to remember is that play is not anarchy.
İlki, oyunun kargaşa olmadığını unutmamak.

date the first period ends
birinci dönem bitiş tarihi

and the first mate hesitates.
birinci adam tereddüt eder.

1: the first crusade".
1: the first crusade".

here's the first example.
İşte ilk örneğimiz.

and one reason is that prioritization is incredibly uncomfortable.
bunun bir sebebi, öncelikleri sıralamanın çok rahatsızlık verici olmasıdır.

data: here's the first one.
İşte ilki.

i've taken the first step.
İlk adımı attım.