You searched for: therein (Engelska - Turkiska)

to burn therein.
hem oradan hiç ayrılmazlar.

as abiders therein.
bu kimseler, onda (o günah yükünün altında) ebedi kalırlar.

therein uplifted couches
orada yüksek mobilyalar var.

abiding eternally therein.
bu lanete ebedi gömülüp gidecekler.

therein every wise bidding
doğrusu biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbinden bir rahmettir.

never stand you therein.
böyle bir mescitte sakın namaza durma!