You searched for: to win (Engelska - Turkiska)

enter to win
kazanmak İçin girin

i have to win.
kazanmak zorundayım.

i want you to win.
senden kazanmanı istiyorum.

i like to win prizes.
Ödül kazanmayı severim.

we're going to win.
kazanacağız.

don't you want to win?
kazanmak istemez misin?

he is sure to win the game.
o, oyunu kazanacağından emin.

"i expected our team to win.
srcan, "takımımızın yenmesini bekledim.

he is certain to win the game.
o, oyunu mutlaka kazanacak.

which team is likely to win?
muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

"his goal is to win over believers.
Üsküp müftüsü İbrahim Şabani, "onun amacı inananlarımızı kazanmak.

he is likely to win the championship.
Şampiyonluğu kazanması muhtemeldir.

greek corporations work to win back sceptics
yunan şirketleri şüphecileri geri kazanmak için çalışıyor

england is going to win the match.
İngiltere maçı kazanacak.

"we're going to win one to zero.
lazar, "bir sıfır yeneceğiz.

i found it impossible to win the championship.
Şampiyonluğu kazanmayı imkansız buldum.

croatia becomes 12th nation to win davis cup
hırvatistan davis kupası'nı kazanan 12. ülke oldu

france beat turkey to win the bronze medal.
turnuvada türkiye'yi yenen fransa bronz madalya aldı.

romania counts on balkan beats to win eurovision
romanya, eurovision'u kazanmak için balkan ritmlerine güveniyor

and i've done a campaign called lose to win.
ve bu kampanyanın adına da... ...kaybetmek mi kazanmak mı? dedim.