You searched for: untidy (Engelska - Turkiska)

his room is untidy.
onun odası dağınıktır.

your hair really does look untidy.
saçınız gerçekten dağınık görünüyor.

equally untidy office there, as you can see.
gördüğünüz gibi aynı derecede dağınık ofisin içinde.

my mother doesn't like my room being untidy.
annem odamın düzensiz olmasından hoşlanmıyor.

ty3 i saw your brother in the street, in an untidy get up, coatless, hatless.
ty3 kardeşinizi sokakta perişan bir kılıkta, paltosuz şapkasız gördüm.

the untidy nest is composed of hay, grass, wool or other material and lined with feathers, which improve the thermal insulation.
düzenli bir yapıya sahip olmayan yuva saman, ot, yün ve diğer malzemelerden oluşur ve ısı yalıtımını iyileştiren tüylerle içi kaplanır.

video: man: the philips bodygroom has a sleek, ergonomic design for a safe and easy way to trim those scruffy underarm hairs, the untidy curls on and around your [bleep], as well as the hard to reach locks on the underside of your [bleep] and [bleep]. once you use the bodygroom, the world looks different.
video: adam: the philips bodygroom, güvenli ve kolay bir şekilde dağınık koltuk altı tüylerinize ve [bip]inizin üzerinde ve etrafında bulunan tüylerinize ve de [bip] ve [bip]inizin altındaki ulaşılması zor yerlere ulaşmanız ve kolayca düzene sokmanız için pürüzsüz ve ergonomik bir dizayna sahiptir. bodygroom'u bir kere kullandıktan sonra dünya gözünüze farklı gözükür.