You searched for: whenever (Engelska - Turkiska)

whenever
zaman

whenever possible
mümkün olduğu sürece

ask whenever possible
mümkün olduğunda sorno specific preference

come whenever you like.
ne zaman istersen gel.

whenever you come from work
ne zaman gelirsen listen ara

come whenever you'd like.
ne zaman istersen gel.

let me know whenever you come.
ne zaman gelirsen gel, bana bildir.

use cache whenever & possible
mümkünse önbellek kullan

ask whenever encryption is possible
Şifreleme mümkün olduğunda sor

come and see me whenever you like.
İstediğin zaman beni görmeye gelebilirsin.

encrypt whenever encryption is possible
Şifreleme mükün olduğunda Şifrele

ask me whenever you are in doubt.
Şüphen olursa bana sor.

whenever i see you, i feel happy.
seni ne zaman görsem, mutlu hissediyorum.

and, whenever i am sick, heals me,
"hastalandığım zaman bana şifa veren o'dur."

i was welcomed whenever i visited him.
onu ziyaret ettiğim zaman, sıcak karşılandım.

whenever you come, you will be our guest.
ne zaman gelirsen gel bizim misafirimiz olacaksın.

and he will resurrect him whenever he wants.
dilediği zaman da onu diriltti.

whenever she comes, she brings us presents.
her ne zaman gelse, o bize hediyeler getirir.

and whenever you apply force become tyrannical.
"hem tuttuğunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz."

whenever i hear that song, i remember my youth.
ne zaman bu şarkıyı duysam gençliğimi hatırlarım.