You searched for: pencopet (Indonesiska - Turkiska)

pencopet.
sadece beleşçiyim.

pencopet?
yankesici mi?

aku bukan pencopet.
ben yankesici değilim!

/ apa maksudmu pencopet?
değil mi ya? - yankesici derken?

cara kerja lama pencopet.
bilindik yankesicilik işte.

para pencopet, tukang onar.
hizli eller daha hizli çene.

pencopet! ayo hajar dia!
seni fena benzeteceğiz!

"pencopet incar dompet".
bir kapkaççı cüzdanının peşindedir.

- jadi kau pencopet dari kanada?
demek kanadalı yankesicimiz sensin?

aku adalah pencuri dan pencopet.
hirsiz ve cepçiydim.

kabarnya, kau bekerja sebagai pencopet.
demem su ki takasimiz 'kap ve kavra.'

ya, pencopet itu mencopet dompet terakhirnya.
evet, o yan kesici son yankesiciliğini yaptı.

perkiraanku, kau pasti merujuk pada pencopet itu.
- yankesiciyi mi kastediyorsun?

penimu di sekolah, pencopet, pencuri kecil.
eski dolandırıcı, yankesici, küçük hırsız.

dengan keahlianmu dalam sulap, pencopet dan pelarian,
hokkabazlık, yankesicilik ve kaçma sanatındaki uzmanlığınız...

anda membiarkan mereka mencurinya dari anda, anda menyedihkan pencopet.
onu senden çalmalarına izin verdin. seni işe yaramaz yankesici.

kemarin, kami hampir menangkap pencopet yang sudah meresahkan kota ini.
dün, şehri korku içinde bırakan o yankesiciyi neredeyse yakalıyorduk.

berapa banyak pencopet geng yang ada? kami ditangkap mereka semua.
piyasada kaç tane yankesici çete varsa hepsini çökerttik.

kalau kalian melihat pencuri atau pencopet, kita tampar mereka sedikit.
bir yankesici veya hırsız görürsek, biraz pataklıyoruz o kadar.

jika bukan karena aku pacarmu sekarang adalah pencopet di jalanan dan kau seorang pemulung.
ben olmasaydım bu kız k caddesi'nde iş çeviriyordu, sen de birinin tost makinesiydin.