Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
egli deve crescere e io invece diminuire
o büyümeli, bense küçülmeliyim.››
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
e facemmo crescere su di lui una pianta di zucca.
onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
io ho piantato, apollo ha irrigato, ma è dio che ha fatto crescere
tohumu ben ektim, apollos suladı. ama tanrı büyüttü.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ora né chi pianta, né chi irrìga è qualche cosa, ma dio che fa crescere
Önemli olan, eken ya da sulayan değil, ekileni büyüten tanrıdır.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
abilitare questa opzione farà crescere verticalmente la casella di inserimento quando si riempie.
bu seçeneği seçerseniz giriş satırı dolduğunda yukarı doğru genişler.
Senast uppdaterad: 2011-10-23
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
la privacy dei motori di ricerca è un argomento la cui importanza continuerà a crescere in futuro.
arama motorlarında kişisel gizlilik, önemini giderek artıran bir konudur ve gelişmeye devam edecektir.
Senast uppdaterad: 2010-03-24
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
non si raderanno il capo, né si lasceranno crescere la chioma, ma avranno i capelli normalmente tagliati
‹‹ ‹kâhinler başlarını tıraş etmeyecek, saçlarını uzatmayacaklar. ancak saçlarını kesip düzeltecekler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
l'accolse il suo signore di accoglienza bella, e la fece crescere della migliore crescita.
allah, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi besleyip büyüttü.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
farò anche crescere nella tua campagna l'erba per il tuo bestiame; tu mangerai e sarai saziato
rab tarlalarda hayvanlarınız için ot sağlayacak, siz de yiyip doyacaksınız.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
la privacy dei motori di ricerca � un argomento la cui importanza continuer� a crescere in futuro.
arama motorlarında kişisel gizlilik, �nemini giderek artıran bir konudur ve gelişmeye devam edecektir.
Senast uppdaterad: 2010-03-24
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
gloria a colui che ha creato le specie di tutto quello che la terra fa crescere, di loro stessi e di ciò che neppure conoscono.
münezzehtir o allah, her noksandan münezzeh!yerin bitirdiği her şeyi, ve kendilerini, ve daha nice bilmedikleri şeyleri çift yaratan, münezzehtir, yücedir!
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
e la terra l'abbiamo distesa, vi infiggemmo le montagne e vi facemmo crescere ogni specie di meravigliosa vegetazione:
allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
prevalenza e modelli di consumo della cannabis è aumentato dal 1999 e, secondo quanto riferito dagli stati membri, ha continuato a crescere nel 2004.
1999’dan bu yana artmış ve rapor eden ülkelerden alınan veriler temel alındığında, 2004’te de artmaya devam etmiştir.
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
prega per noi il tuo signore che, dalla terra, faccia crescere per noi legumi, cetrioli, aglio, lenticchie e cipolle!”.
bir tek yemekle yetinemeyiz; bizim için rabbine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın, dediniz.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
l’aumento della temperatura nelle acque profonde farà crescere la richiesta metabolica di ossigeno e ridurrà la solubilità dell’ossigeno nell’acqua.
her iki faktörü de iklim yönlendirmektedir. tuzluluk oranındaki oldukça ufak bir düşüş şimdiden dengeyi sarsmakta ve baltık habitatının kompozisyonunu değiştirmektedir.
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
al di là del timore che il numero dei consumatori di cannabis regolari o intensivi possa crescere (36), attualmente sono disponibili pochissime informazioni che consentono di esaminare questo aspetto.
uyuşturucuyu düzenli veya yoğun olarak kullananların sayısında bir artış olabileceğine dair endişelere rağmen (36), hali hazırda bu hususun araştırılmasına olanak verecek çok az bilgi bulunmaktadır.
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
una porzione signiicativa di gas naturale e petroli o importati nei paesi dell’eco e dell’eso proviene dall’eocac ed è destinata a crescere in maniera sostanziale ino al 2030.
boa ve gda’ya yapılan doğal gaz ve petrol ithalatının önemli bir kısmı dakoa’dan gelmekte olup, bu oranın 2030’a kadar ciddi bir artış göstermesi beklenmektedir.
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
nel 2008, il primo ministro tayyip erdoğan aveva dichiarato: "perché la popolazione possa continuare a crescere, ogni donna dovrebbe avere almeno 3 figli".
2011 yılında , erdoğan, polis panzerine çıkan ve sonrasında polisler tarafından dövülerek kalçası kırılan dilşat aktaş'a kızgınlığını gösterdi.
Senast uppdaterad: 2016-02-24
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
e quando diceste: “o mosè, non possiamo più tollerare un unico alimento. prega per noi il tuo signore che, dalla terra, faccia crescere per noi legumi, cetrioli, aglio, lenticchie e cipolle!”.
hani bir zamanlar, "ey musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın." dediniz.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering