Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
che cercherà di inghiottire a piccoli sorsi, senza riuscirvi.
onu yudum yudum alacak fakat yutamıyacaktır.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
fino a quando da me non toglierai lo sguardo e non mi lascerai inghiottire la saliva
tükürüğümü yutacak kadar bile beni rahat bırakmayacak mısın?
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
siete forse sicuri che colui che sta nel cielo non vi faccia inghiottire dalla terra quando trema?
gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
se volessimo, li faremmo inghiottire dalla terra o [faremmo] cadere su di loro brandelli di cielo!
dilersek onları yere batırır veya gökten bir kütle düşürürüz.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
siete forse certi che non vi faccia inghiottire da un baratro della terra o non invii contro di voi un uragano senza che possiate trovare chi vi protegga?
(allah'ın) karayı ters çevirip sizi batırmayacağından, yahut üzerinize taşlar savuran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? (ki bunlar olduktan) sonra kendinize bir koruyucu bulamazsınız!
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
che cercherà di inghiottire a piccoli sorsi, senza riuscirvi. la morte lo assalirà da ogni parte, eppure non potrà morire: avrà un castigo inattenuabile.
o suyu yutmağa çalışır, fakat boğazından geçiremez ve her yandan ona ölüm geldiği halde yine ölemez. bunun ardından da kaba bir azab!
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ognuno colpimmo per il suo peccato: contro alcuni mandammo un ciclone, altri furono trafitti dal grido, altri facemmo inghiottire dalla terra e altri annegammo. allah non fece loro torto: furono essi a far torto a loro stessi.
hepsini de suçları yüzünden helak ettik. onlardan, üstlerine kasırgayla taş yağdırdıklarımız var ve onlardan, bir bağırışla helak olanlar var ve onlardan yere geçirdiğimiz var ve onlardan sulara garkettiğimiz var ve allah zulmetmemişti onlara ve fakat onlar, kendi kendilerine zulmetmişlerdi.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: