You searched for: 죽은 (Koreanska - Turkiska)

죽은
mrtvý

죽은 건가요?
Öldü mü? yaşar.

-죽은 거죠?
Öimedi efendim.

그래서 죽은 거예요
bu yüzden öldü.

그냥... 죽은 거라고요
kendisi öldü.

- 죽은 사람이 보여요
Ölü insanlar görüyorum. - Çıkın dışarı.

- 그는 죽은 아니었다.
- Ölmedi ki.

당신이 죽은 줄 알았어
- Üzgünüm, cage. - hayır, bekle artık bitti.! artık bitti.

메리, 죽은 척 하세요
ne? sadece saklanın.

- 그 사람들은 죽은 거야
- onlar bizim için ölü.

기다려봐, 죽은 여자 아니야?
bu... bekle.

"내가 알던 죽은 여자"
tanıdığım bir kız vardı, öldü diyeceğim.

난 거의 죽은 줄 알았어
- evet. kendimi ölmüş gibi hissettim.

나는 내가 죽은 줄 알았어.
Öldüm artık diyordum.

- 근데 아직 죽은 게 아니었어
- Şimdi ölü değil ama.

내가 정말 죽은 거야, 톰?
ben gerçekten öldüm mü... tom?

죽은 개는 그렇게 말 안 할걸
bahse varım ölü köpek farklı düşünüyordur. ne dedin sen?

나쁜 자식이 죽은 게 가슴 아파?
o serseri için neredeyse üzüleceksin, değil mi?

당신 죽은 줄 알았어 죽은 줄 알았어
Öldüğünü sanıyordum.

아니, 이 돌이 죽은 거여, 산 거여...
- bu taş öldü mü kaldı mı şimdi?