You searched for: erant (Latin - Turkiska)

erant autem omnes viri fere duodeci
aşağı yukarı on iki kişiydiler.

et qui missi fuerant erant ex pharisaei
yahyaya gönderilen bazı ferisiler ona, ‹‹sen mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?›› diye sordular.

filii ater qui erant ex hiezechia nonaginta oct
hizkiya soyundan ateroğulları: 98

erant autem qui manducaverunt quinque milia viroru
yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.

erant autem plus quam quadraginta qui hanc coniurationem feceran
bu anlaşmaya katılanların sayısı kırkı aşıyordu.

asur vero patris thecue erant duae uxores halaa et naar
tekoanın kurucusu aşhurun helah ve naara adında iki karısı vardı.

e quibus viginti ad plagam meridianam erant contra austru
konutun güneyi için yirmi çerçeve yaptı.

eram autem ignotus facie ecclesiis iudaeae quae erant in christ
yahudiyenin mesihe ait kiliseleri beni şahsen tanımıyorlardı.

audiebant autem omnia haec pharisaei qui erant avari et deridebant illu
parayı seven ferisiler bütün bu sözleri duyunca İsayla alay etmeye başladılar.

adprehendens autem david vestimenta sua scidit omnesque viri qui erant cum e
bunun üzerine davutla yanındakiler giysilerini yırttılar.

duo debitores erant cuidam feneratori unus debebat denarios quingentos alius quinquagint
‹‹tefeciye borçlu iki kişi vardı. biri beş yüz, öbürü de elli dinar borçluydu.

abierunt autem qui missi erant et invenerunt sicut dixit illis stantem pullu
gönderilen öğrenciler gittiler, her şeyi İsanın kendilerine anlattığı gibi buldular.

cumque finita esset oblatio incurvatus est rex et omnes qui erant cum eo et adoraverun
yakmalık sunular sunulduktan sonra, kralla yanındakiler yere kapanıp tapındılar.

audierunt autem apostoli et fratres qui erant in iudaea quoniam et gentes receperunt verbum de
elçilerle bütün yahudiyedeki kardeşler, öteki ulusların da tanrının sözünü kabul ettiklerini duydular.

et annas princeps sacerdotum et caiphas et iohannes et alexander et quotquot erant de genere sacerdotal
başkâhin hananın yanısıra, kayafa, yuhanna, İskender ve başkâhin soyundan gelen herkes oradaydı.

fuerunt autem filii eliezer roobia primus et non erant eliezer filii alii porro filii roobia multiplicati sunt nimi
eliezerin oğlu: Önder rehavya. eliezerin başka oğlu yoktu. rehavyanınsa birçok oğlu vardı.

et per terram salisa et non invenissent transierunt etiam per terram salim et non erant sed et per terram iemini et minime reppererun
saul efrayim dağlık bölgesinden geçip Şalişa topraklarını dolaştı. ama eşekleri bulamadılar. Şaalim bölgesine geçtiler. eşekler orada da yoktu. sonra benyamin bölgesinden geçtilerse de, hayvanları bulamadılar.