You searched for: glorietur (Latin - Turkiska)

ut non glorietur omnis caro in conspectu eiu
Öyle ki, tanrının önünde hiç kimse övünemesin.

glorietur autem frater humilis in exaltatione su
düşkün olan kardeş kendi yüksekliğiyle, zengin olansa kendi düşkünlüğüyle övünsün. Çünkü zengin kişi kır çiçeği gibi solup gidecek.

itaque nemo glorietur in hominibus omnia enim vestra sun
bu nedenle hiç kimse insanlarla övünmesin. Çünkü her şey sizindir.

et respondens rex israhel ait dicite ei ne glorietur accinctus aeque ut discinctu
İsrail kralı şöyle karşılık verdi: ‹‹kralınıza deyin ki, ‹zırhını kuşanmadan önce değil, kuşandıktan sonra övünsün.› ››

et salvabit dominus tabernacula iuda sicut in principio ut non magnifice glorietur domus david et gloria habitantium hierusalem contra iuda
‹‹ben rab önce çadırlarda oturan yahuda halkını kurtaracağım. Öyle ki, davut soyuyla yeruşalimde oturanlar yahudadan daha çok onura kavuşmasın.

dixitque dominus ad gedeon multus tecum est populus nec tradetur madian in manus eius ne glorietur contra me israhel et dicat meis viribus liberatus su
rab gidyona şöyle dedi: ‹‹yanında fazla adam var; midyanı onların eline teslim etmem. yoksa İsrailliler, ‹kendi gücümüzle kurtulduk› diyerek bana karşı övünebilirler.

sed in hoc glorietur qui gloriatur scire et nosse me quia ego sum dominus qui facio misericordiam et iudicium et iustitiam in terra haec enim placent mihi ait dominu
Çünkü ben bunlardan hoşlanırım›› diyor rab.