You searched for: habebit (Latin - Turkiska)

si filiam non habuerit habebit successores fratres suo
kızı yoksa mirasını kardeşlerine,

sacerdos qui offert holocausti victimam habebit pellem eiu
yakmalık sununun derisi de sunuyu sunan kâhinindir.

vidisti hominem sapientem sibi videri magis illo spem habebit stultu
akılsız bile ondan daha umut vericidir.

duas oras iunctas habebit in utroque latere summitatum ut in unum redean
bağlanabilmesi için iki köşesine takılmış ikişer omuzluğu olacak.

princeps qui libenter audit verba mendacii omnes ministros habebit impio
bütün görevlileri de kötü olur.

huic extemplo veniet perditio sua et subito conteretur nec habebit ultra medicina
birdenbire çaresizce yok olacak.

habebit vestimenta dissuta caput nudum os veste contectum contaminatum ac sordidum se clamabi
‹‹böyle bir hastalığa yakalanan kişinin giysileri yırtık, saçları dağınık olmalı; kişi ağzını örtüp, ‹kirliyim! kirliyim!› diye bağırmalı.

longitudo sagi unius habebit triginta cubitos et latitudo quattuor aequa erit mensura sagorum omniu
her perdenin boyu otuzfı, eni dört arşın olacak. on bir perde de aynı ölçüde olmalı.

deus autem non faciet vindictam electorum suorum clamantium ad se die ac nocte et patientiam habebit in illi
tanrı da, gece gündüz kendisine yakaran seçilmişlerinin hakkını almayacak mı? onları çok bekletecek mi?

ecce virgo in utero habebit et pariet filium et vocabunt nomen eius emmanuhel quod est interpretatum nobiscum deu
‹‹İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar.›› İmmanuel, tanrı bizimle demektir.

cognatio caath habebit populos amramitas et iessaaritas et hebronitas et ozihelitas hae sunt familiae caathitarum recensitae per nomina su
amram, yishar, hevron ve uzziel boyları kehat soyundandı. kehat boyları bunlardı.

cui dixit revertens veniam ad te tempore isto vita comite et habebit filium sarra uxor tua quo audito sarra risit post ostium tabernacul
rab, ‹‹gelecek yıl bu zamanda kesinlikle yanına döneceğim›› dedi, ‹‹o zaman karın saranın bir oğlu olacak.›› sara rabbin arkasında, çadırın girişinde durmuş, dinliyordu.

dabit qui dormivit cum ea patri puellae quinquaginta siclos argenti et habebit eam uxorem quia humiliavit illam non poterit dimittere cunctis diebus vitae sua
kızla yatan adam kızın babasına elli gümüş verecek. kıza tecavüz ettiği için onu karı olarak alacak ve yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.

in introitu vero atrii fiet tentorium cubitorum viginti ex hyacintho et purpura coccoque bis tincto et bysso retorta opere plumarii columnas habebit quattuor cum basibus totide
‹‹avlunun girişinde lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle dokunmuş ince ketenden yirmi arşın boyunda nakışlı bir perde olacak. dört direği ve dört tabanı bulunacak.

exclamavit itaque rex fortiter ut introducerent magos chaldeos et aruspices et proloquens rex ait sapientibus babylonis quicumque legerit scripturam hanc et interpretationem eius manifestam mihi fecerit purpura vestietur et torquem auream habebit in collo et tertius in regno meo eri
yüksek sesle babilin bilgelerini - falcılarla yıldızbilimcileri - çağırttı. onlara, ‹‹bu yazıyı kim okuyup ne anlama geldiğini bana açıklarsa, kendisine mor giysi giydirilip boynuna altın zincir takılacak ve ülkede üçüncü önder olacak›› dedi.