You searched for: iesum (Latin - Turkiska)

et contestabatur angelus domini iesum dicen
sonra rabbin meleği yeşuyu uyardı:

et respiciens iesum ambulantem dicit ecce agnus de
oradan geçen İsaya bakarak, ‹‹İşte tanrı kuzusu!›› dedi.

et consilium fecerunt ut iesum dolo tenerent et occideren
İsayı hileyle tutuklayıp öldürmek için düzen kurdular.

propterea persequebantur iudaei iesum quia haec faciebat in sabbat
Şabat günü böyle şeyler yaptığı için İsaya zulmetmeye başladılar.

pontifex ergo interrogavit iesum de discipulis suis et de doctrina eiu
başkâhin İsaya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu.

deus patrum nostrorum suscitavit iesum quem vos interemistis suspendentes in lign
atalarımızın tanrısı, sizin çarmıha gererek öldürdüğünüz İsayı diriltti.

et confestim accedens ad iesum dixit have rabbi et osculatus est eu
dosdoğru İsaya gidip, ‹‹selam, rabbî!›› diyerek onu öptü.

cohors ergo et tribunus et ministri iudaeorum conprehenderunt iesum et ligaverunt eu
bunun üzerine komutanla buyruğundaki asker bölüğü ve yahudi görevliler İsayı tutup bağladılar.

ad iesum autem cum venissent ut viderunt eum iam mortuum non fregerunt eius crur
İsaya gelince onun ölmüş olduğunu gördüler. bu yüzden bacaklarını kırmadılar.

deo autem gratias qui dedit nobis victoriam per dominum nostrum iesum christu
rabbimiz İsa mesih aracılığıyla bizi zafere ulaştıran tanrıya şükürler olsun!

at illi tenentes iesum duxerunt ad caiaphan principem sacerdotum ubi scribae et seniores conveneran
İsayı tutuklayanlar, onu başkâhin kayafaya götürdüler. din bilginleriyle ileri gelenler de orada toplanmışlardı.

altera die videt iohannes iesum venientem ad se et ait ecce agnus dei qui tollit peccatum mund
yahya ertesi gün İsanın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: ‹‹İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran tanrı kuzusu!

congregatis ergo illis dixit pilatus quem vultis dimittam vobis barabban an iesum qui dicitur christu
halk bir araya toplandığında, pilatus onlara, ‹‹sizin için kimi salıvermemi istersiniz, barabbayı mı, mesih denen İsayı mı?›› diye sordu.

certissime ergo sciat omnis domus israhel quia et dominum eum et christum deus fecit hunc iesum quem vos crucifixisti
‹‹böylelikle bütün İsrail halkı şunu kesinlikle bilsin: tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz İsayı hem rab hem mesih yapmıştır.››

adducunt ergo iesum a caiapha in praetorium erat autem mane et ipsi non introierunt in praetorium ut non contaminarentur sed manducarent pasch
sabah erkenden yahudi yetkililer İsayı kayafanın yanından alarak vali konağına götürdüler. dinsel kuralları bozmamak ve fısıh yemeğini yiyebilmek için kendileri vali konağına girmediler.

cum remigassent ergo quasi stadia viginti quinque aut triginta vident iesum ambulantem super mare et proximum navi fieri et timuerun
Öğrenciler üç mil kadar kürek çektikten sonra, İsanın gölün üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını görünce korktular.