You searched for: locutusque (Latin - Turkiska)

locutusque est dominus ad mose
rab musaya şöyle dedi:

locutusque est dominus ad mosen dicen
rab musaya şöyle dedi:

locutusque dominus ad mosen et aaron ai
rab, musayla haruna, ‹‹bu topluluğun arasından ayrılın da onları bir anda yok edeyim›› dedi.

locutusque est dominus ad mosen et aaron dicen
rab musayla haruna şöyle dedi:

locutusque est dominus ad mosen in eadem die dicen
rab aynı gün musaya şöyle seslendi:

locutusque est dominus ad mosen in monte sinai dicen
rab sina dağında musaya şöyle dedi:

locutusque est moses super sollemnitatibus domini ad filios israhe
böylece musa İsrail halkına rab'bin bayramlarını bildirdi.

locutusque est dominus ad eum et ad populum illius et adtendere noluerun
rab manaşşeyle halkını uyardıysa da aldırış etmediler.

locutusque est ad eos num invenire poterimus talem virum qui spiritu dei plenus si
firavun görevlilerine, ‹‹bu adam gibi tanrı ruhuna sahip birini bulabilir miyiz?›› diye sordu.

locutusque est contra deum hierusalem sicut adversum deos populorum terrae opera manuum hominu
Üstelik dünyanın öteki uluslarının insan eliyle yapılmış ilahlarından söz edercesine yeruşalimin tanrısından söz ettiler.

locutusque est aaron omnia verba quae dixerat dominus ad mosen et fecit signa coram popul
harun rabbin musaya söylemiş olduğu her şeyi onlara anlattı. musa da halkın önünde belirtileri gerçekleştirdi.

et inde conscendens venit in phanuhel locutusque est ad viros eius loci similia cui et illi responderunt sicut responderant viri soccot
gidyon oradan penuele gitti ve oranın halkından da aynı şeyi istedi. penuel halkı da sukkot halkının verdiği yanıtın aynısını verdi.

cumque abisset velociter occurrit ei deus locutusque ad eum balaam septem inquit aras erexi et inposui vitulum et arietem desupe
tanrı balama göründü. balam tanrıya, ‹‹yedi sunak kurdum, her sunağın üstünde birer boğayla koç sundum›› dedi.

abiit itaque iepthae cum principibus galaad fecitque eum omnis populus principem sui locutusque est iepthae omnes sermones suos coram domino in masph
böylece yiftah gilat ileri gelenleriyle birlikte gitti. halk onu kendine önder ve komutan yaptı. yiftah bütün söylediklerini mispada, rabbin önünde yineledi.

locutusque contra deum et mosen ait cur eduxisti nos de aegypto ut moreremur in solitudine deest panis non sunt aquae anima nostra iam nausiat super cibo isto levissim
tanrıdan ve musadan yakınarak, ‹‹Çölde ölelim diye mi bizi mısırdan çıkardınız?›› dediler, ‹‹burada ne ekmek var, ne de su. ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!››

accesserunt itaque filii iuda ad iosue in galgala locutusque est ad eum chaleb filius iepphonne cenezeus nosti quid locutus sit dominus ad mosen hominem dei de me et te in cadesbarn
bu arada yahudaoğulları gilgalda bulunan yeşunun yanına geldiler. kenizli yefunne oğlu kalev yeşuya şöyle dedi: ‹‹rabbin kadeş-barneada tanrı adamı musaya senin ve benim hakkımda neler söylediğini biliyorsun.

locutusque est moses ad aaron et ad eleazar atque ithamar filios eius qui residui erant tollite sacrificium quod remansit de oblatione domini et comedite illud absque fermento iuxta altare quia sanctum sanctorum es
musa haruna ve sağ kalan oğulları elazarla İtamara şöyle dedi: ‹‹rab için yakılan sunulardan artan tahıl sunusunu alın, mayasız ekmek yapıp sunağın yanında yiyin. Çünkü çok kutsaldır.