You searched for: tantum (Latin - Turkiska)

volo enim tantum
volo enim tantum

animo tantum animo
wir sehen so viel gutes in unseren köpfen

tantum possumus quantum scimus
quantum est quod nescimus

in tantum melioris testamenti sponsor factus est iesu
böylece İsa daha iyi bir antlaşmanın kefili olmuştur.

an iudaeorum deus tantum nonne et gentium immo et gentiu
yoksa tanrı yalnız yahudilerin tanrısı mı? Öteki ulusların da tanrısı değil mi? elbet öteki ulusların da tanrısıdır.

aleph tantum in me vertit et convertit manum suam tota di
evet, dönüp dönüp bütün gün bana elini kaldırıyor.

ad increpandum tantum eloquia concinnatis et in ventum verba proferti
Çaresizin sözlerini boş laf mı sayıyorsunuz?

et vidi quia tantum praecederet sapientia stultitiam quantum differt lux tenebri
bilgeliğin de akılsızlıktan üstün olduğunu gördüm.

estote autem factores verbi et non auditores tantum fallentes vosmet ipso
tanrı sözünü yalnız duymakla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun. yoksa kendinizi aldatmış olursunuz.

bonum autem aemulamini in bono semper et non tantum cum praesens sum apud vo
niyet iyiyse, yalnız aranızda olduğum zaman değil, her zaman gayretli olmak iyidir.

aegyptus enim frustra et vane auxiliabitur ideo clamavi super hoc superbia tantum est quiesc
bu yüzden mısıra ‹haylaz rahavfç› adını verdim. ‹‹fırtına›› ya da ‹‹küstah›› anlamına gelir.

et si salutaveritis fratres vestros tantum quid amplius facitis nonne et ethnici hoc faciun
yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? putperestler de öyle yapmıyor mu?

augete dotem munera postulate libens tribuam quod petieritis tantum date mihi puellam hanc uxore
‹‹ne kadar başlık ve armağan isterseniz isteyin, dilediğiniz her şeyi vereceğim. yeter ki, kızı bana eş olarak verin.››

ad quem mater in me sit ait ista maledictio fili mi tantum audi vocem meam et perge adferque quae dix
annesi, ‹‹sana gelecek lanet bana gelsin, oğlum›› dedi, ‹‹sen beni dinle, git oğlakları getir.››

cui esau num unam inquit tantum benedictionem habes pater mihi quoque obsecro ut benedicas cumque heiulatu magno flere
esav, ‹‹sen yalnız bir kişiyi mi kutsayabilirsin baba?›› dedi, ‹‹beni de kutsa, baba, beni de!›› sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

absque urbibus quae erant in collibus et in tumulis sitae ceteras succendit israhel unam tantum asor munitissimam flamma consumpsi
ancak, İsrailliler, yeşunun ateşe verdiği hasor dışında, tepe üzerinde kurulu kentlerden hiçbirini ateşe vermediler.

cognovit ergo turba multa ex iudaeis quia illic est et venerunt non propter iesum tantum sed ut lazarum viderent quem suscitavit a mortui
yahudilerden büyük bir kalabalık İsanın beytanyada bulunduğunu öğrendi ve yalnız İsa için değil, onun ölümden dirilttiği lazarı da görmek için oraya geldi.

fuit autem epher pater salphaad qui filios non habebat sed tantum filias quarum ista sunt nomina maala et noa et egla et melcha et thers
hefer oğlu selofhatın oğulları olmadı; yalnız mahla, noa, hogla, milka ve tirsa adında kızları vardı.

iterum terminat diem quendam hodie in david dicendo post tantum temporis sicut supra dictum est hodie si vocem eius audieritis nolite obdurare corda vestr
bu yüzden tanrı, uzun zaman sonra davutun aracılığıyla, ‹‹bugün›› diyerek yine bir gün belirliyor. daha önce denildiği gibi, ‹‹bugün onun sesini duyarsanız, yüreklerinizi nasırlaştırmayın.››

haec dicit dominus exercituum ieiunium quarti et ieiunium quinti et ieiunium septimi et ieiunium decimi erit domui iuda in gaudium et in laetitiam et in sollemnitates praeclaras veritatem tantum et pacem diligit
her Şeye egemen rab diyor ki, ‹‹dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları yahuda halkı için sevinç, coşku dolu mutlu bayramlar olacak. bu nedenle gerçeği ve esenliği sevin.››