You searched for: napolje (Serbiska - Turkiska)

i kad bi uveèe izadje napolje iz grada.
akşam olunca İsayla öğrencileri kentten ayrıldı.

i imaj mesto iza logora gde æeš izlaziti napolje.
‹‹İhtiyaçlarınızı gidermek için ordugahın dışında bir yeriniz olmalı.

i ovo rekavši zovnu glasno: lazare! izidji napolje.
bunları söyledikten sonra yüksek sesle, ‹‹lazar, dışarı çık!›› diye bağırdı.

i uhvatiše ga, i ubiše, i izbaciše ga napolje iz vinograda.
böylece onu yakaladılar, öldürüp bağdan dışarı attılar.

i izvede ih napolje do vitanije, i podignuvši ruke svoje blagoslovi ih.
İsa onları kentin dışına, beytanyanın yakınlarına kadar götürdü. ellerini kaldırarak onları kutsadı.

mladići i jače žene izašli su napolje i doneli granje i napravili krevete.
genç erkekler ve güçlü kadınlar dışarı çıkıp ağaç dalları getirip yatak yapmışlardı.

kakva je to realnost u velikom bratu kada ne može da se izađe napolje?
dışarıya bile çıkamıyorsanız big brother’ın gerçekliği nerede kalıyor?

i pristupiše i iznesoše ih u košuljama njihovim napolje iz logora, kao što reèe mojsije.
geldiler ve musanın buyurduğu gibi cesetleri üzerlerindeki mintanlarıyla ordugahın dışına çıkardılar.

sve što meni daje otac k meni æe doæi; i koji dolazi k meni neæu ga isterati napolje.
babanın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam.

ne usuđujem se da pustim kćerku napolje bez da je ispratim i kasnije sačekam", kaže.
kızım dışarı çıktığında mutlaka pencereden izliyorum ve eve gelene kadar da bekliyorum”, diyor.

izađete napolje, dobro se provedete, ako vam se ne vozi skejtbord jednostavno sednete sa svojim prijateljima.
dışarı çıkarsın, iyi vakit geçirirsin ve kaykay yapmak istemezsen sadece arkadaşlarınla oturursun.

međutim, u sarilaru se propusnica dobije lako čim se zatraži, mada generalno puštaju napolje samo u grupama.
ancak zarzuri, sarılar'da geçiş izni almak istemek kadar kolay olmakla birlikte, genelde sadece gruplar halinde çıkmalarına izin verildiğini söylüyor.

i ustavši isteraše ga napolje iz grada, i odvedoše ga navrh gore gde beše njihov grad sazidan da bi ga bacili odozgo.
ayağa kalkıp İsayı kentin dışına kovdular. onu uçurumdan aşağı atmak için kentin kurulduğu tepenin yamacına götürdüler.

a isus izadje napolje pod vence od trnja i u skerletnoj haljini. i reèe im pilat; evo èoveka!
böylece İsa, başındaki dikenli taç ve üzerindeki mor kaftanla dışarı çıktı. pilatus onlara, ‹‹İşte o adam!›› dedi.

najgore je to što nikome nije bilo dozvoljeno da izađe napolje; nisu nam dali ni hranu da kupimo“, kaže ona.
en kötü kısmı da, kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmemesiydi; yiyecek bile alamadık." dedi.

a on se odreèe govoreæi: ne znam niti razumem šta ti govoriš. i izadje napolje pred dvor: i petao zapeva.
petrus ise bunu inkâr ederek, ‹‹senin neden söz ettiğini bilmiyorum, anlamıyorum›› dedi ve dışarıya, dış kapının önüne çıktı. bu arada horoz öttü.

mnogi barovi u toj oblasti sklonili su veći deo svojih stolova premestili napolje, reagujući na zakon iz 2009. godine kojim se zabranjuje pušenje u zatvorenim prostorijama.
bölgedeki pek çok bar, 2009 yılında çıkan kapalı alanda sigara içme yasağına tepki olarak, oturma gruplarının çoğunu açık havaya taşımışlardı.

a ona imaše na sebi šarenu haljinu, jer takve haljine nošahu carske kæeri dok su devojke. i sluga njegov izvede je napolje, i zakljuèa za njom vrata.
uşak tamarı dışarı çıkarıp ardından kapıyı sürgüledi. tamar uzun kollu bir giysi giymişti. kralın erden kızları böyle giyinirlerdi.

a kad on otide, dodjoše sluge, i pogledaše, a to vrata od sobe zakljuèana, pa rekoše: valjda ide napolje u kleti do letnje sobe.
o çıktıktan sonra, geri gelen kralın hizmetkârları üst kattaki odanın kapılarını kilitli buldular. birbirlerine, ‹‹su döküyor olmalı›› dediler.

umetnička izložba naslovljena “unutra, napolje, zabeleške za šezdesete” otvorena je prošle nedelje u helensko-američkoj uniji u atini.
"İçten dışa, 60'larla İlgili notlar" adlı resim sergisi geçtiğimiz hafta atina'daki yunan-amerikan birliğinde açıldı.