You searched for: aparte (Spanska - Turkiska)

codificaciones aparte de latin 1
latin1 olmayan kodlamalar

¿alguien más le vio aparte de jim?
jim'den başka onu gören biri var mı?

no hay nada que hacer aparte de disculparse.
Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.

no se podía hacer nada aparte de esperar.
beklemekten başka, bir şey yapılamazdı.

luego, mantente aparte y mira qué responden».
sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar."

¡sólo alá es vuestro dios, aparte del cual no hay otro dios!
"sizin İlahınız yalnızca allah'tır ki, o'nun dışında İlah yoktur.

dejando esto aparte, la sony cybershot t300 demuestra sin duda su valía.
bunun haricinde, sony cybershot t300 dijital fotoğraf makinesi kendini kanıtlıyor.

aparte de cambios en los espacios en blanco, los archivos son idénticos.
beyaz alan değişiklikleri dışında dosyalar aynı.

personalmente, no veo la diversión en esto, aparte de molestar a la cámara.
açıkçası ben bu tür bir kullanımı pek anlamlı bulmuyorum.

noé llamó a su hijo, que se había quedado aparte: «¡hijito!
nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna bağırdı: "yavrucuğum, gel, bizimle beraber bin!

aparte de la especificación de este innovador sistema, kodak ha pasado por alto muchas cosas.
bu yenilikçi sistemi bir kenara bırakacak olursak firmanın birçok şeyi ihmal ettiği ortada.

lleva este escrito mío y échaselo. luego, mantente aparte y mira qué responden».
"bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"

aparte de esto, la hp photosmart r937 proporciona unas buenas fotos con bellos colores y una buena nitidez.
tüm bunlara karşın hp photosmart r937 dijital fotoğraf makinesi genelde güzel renklere sahip, net fotoğraflar üretiyor.

no obstante, en el señor ni el hombre existe aparte de la mujer, ni la mujer existe aparte del hombre
ne var ki, rabde ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır.

"no hay santo como jehovah, porque no hay ninguno aparte de ti; no hay roca como nuestro dios
tanrımız gibi dayanak yok.

quien obedece al enviado, obedece a alá. quien se aparta...
kim peygambere itaat ederse allah'a itaat etmiş olur.