Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
los egipcios los persiguieron, y entraron en el mar tras ellos con toda la caballería del faraón, sus carros y sus jinetes
mısırlılar artlarından geliyordu. firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları denizde onları izliyordu.
¡atácales con tu caballería y con tu infantería! ¡asóciate a ellos en la hacienda y en los hijos!
süvari veya piyade olarak bütün kuvvetlerini toplayarak onların üzerine yürü, mallarına ve evlatlarına ortak ol, bol bol vaadlerde bulun onlara!”
cuando la caballería del faraón entró en el mar con sus carros y jinetes, jehovah volvió a traer las aguas del mar sobre ellos, mientras que los hijos de israel caminaron en seco en medio del mar
firavunun atları, savaş arabaları, atlıları denize dalınca, rab suları onların üzerine çevirdi. ama İsrailliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçtiler.
entonces el tribuno llamó a dos de los centuriones y dijo: --para la tercera hora de la noche, preparad 200 soldados, más 70 de caballería y 200 lanceros para que vayan a cesarea
komutan, yüzbaşılardan ikisini yanına çağırıp şöyle dedi: ‹‹akşam saat dokuzda sezariyeye hareket etmek üzere iki yüz piyade, yetmiş atlı ve iki yüz mızraklı hazırlayın.
¡preparad contra ellos toda la fuerza, toda la caballería que podáis para amedrentar al enemigo de alá y vuestro y a otros fuera de ellos, que no conocéis pero que alá conoce!
ey inananlar! onlara karşı gücünüzün yettiği kadar allah'ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında allah'ın bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları hazırlayın.
y dijo: --Éste será el proceder del rey que reine sobre vosotros: tomará a vuestros hijos y los pondrá en sus carros y en su caballería, para que corran delante de su carro
‹‹size krallık yapacak kişinin yönetimi şöyle olacak: oğullarınızı alıp savaş arabalarında ve atlı birliklerinde görevlendirecek. onun savaş arabalarının önünde koşacaklar.
¡ahuyenta con tu voz a todos los que puedas! ¡atácales con tu caballería y con tu infantería! ¡asóciate a ellos en la hacienda y en los hijos! ¡promételes!». pero el demonio no les promete sino falacia.
"onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat, onlara karşı tüm gücünü ve adamlarını seferber et, paralarının ve çocuklarının bir bölümüne ortak ol ve onlara umut ver. Şeytan, onlara ancak sahte umutlar verir."