Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
después de haber emparejado la superficie, ¿no esparce el eneldo, arroja el comino y pone el trigo en franjas, la cebada en su lugar y el centeno en el borde
toprağı düzledikten sonra çörekotunu, kimyonu serpmez mi? buğdayı sıra sıra, arpayı ayırdığı yere, kızıl buğdayı da onun yanına ekmez mi?
"¡ay de vosotros, escribas y fariseos, hipócritas! porque entregáis el diezmo de la menta, del eneldo y del comino; pero habéis omitido lo más importante de la ley, a saber, el juicio, la misericordia y la fe. era necesario hacer estas cosas sin omitir aquéllas
‹‹vay halinize ey din bilginleri ve ferisiler, ikiyüzlüler! siz nanenin, dereotunun ve kimyonun ondalığını verirsiniz de, kutsal yasanın daha önemli konularını -adaleti, merhameti, sadakati- ihmal edersiniz. ondalık vermeyi ihmal etmeden asıl bunları yerine getirmeniz gerekirdi.