You searched for: fortalezas (Spanska - Turkiska)

has roto todos sus vallados y has convertido en ruinas sus fortalezas
viran ettin kalelerini.

también haré destruir las ciudades fortificadas de tu tierra y arruinaré todas tus fortalezas
bütün kalelerinizi yerle bir edeceğim.

edificó ciudades en la región montañosa de judá, y fortalezas y torres en los bosques
yahudanın dağlık bölgesinde kentler, ormanlık tepelerinde kaleler ve kuleler kurdu.

hizo bajar de sus fortalezas a los de la gente de la escritura que habían apoyado a aquéllos.
kitap ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü.

porque las armas de nuestra milicia no son carnales, sino poderosas en dios para la destrucción de fortalezas
Çünkü savaşımızın silahları insansal silahlar değil, kaleleri yıkan tanrısal güce sahip silahlardır.

tener la posibilidad de seguir trabajando con lentes antiguas es, sin lugar a dudas, una de las fortalezas de pentax.
pentax k100d dijital slr kameranın kendinden önceki tüm objektiflerle uyumlu olması en güçlü yönlerinden bir tanesi.

no creíais que iban a salir y ellos creían que sus fortalezas iban a protegerles contra alá. pero alá les sorprendió por donde menos lo esperaban.
onlar da kalelerinin, kendilerine allah tarafından takdir edilen azabı önleyeceğini sanırlardı.ama allah hiç ummadıkları yerden onları bastırdı ve kalplerine korku saldı.

con un dios extraño actuará contra las fortalezas más fuertes y hará crecer en gloria a los que lo reconozcan. les dará dominio sobre muchos, y por precio repartirá la tierra
bu yabancı ilahın yardımıyla en güçlü kalelere saldıracak; onu kabul edenleri alabildiğine onurlandıracak, onları birçoklarının başına önder atayacak, ülkeyi ödül olarak onlar arasında bölüştürecek.

más bien, honrará al dios de las fortalezas, dios que sus padres no conocieron. lo honrará con oro, plata, piedras preciosas y con cosas de gran precio
bu ilahların yerine, kaleler ilahını yüceltecek. atalarının tanımadığı bu ilaha altın, gümüş, değerli taşlar, pahalı armağanlar sunup onu onurlandıracak.

hizo bajar de sus fortalezas a los de la gente de la escritura que habían apoyado a aquéllos. sembró el terror en sus corazones. a unos matasteis, a otros les hicisteis cautivos.
allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.

por tanto, así ha dicho el señor jehovah: "un enemigo vendrá por todos los lados de la tierra. echará abajo tus fortalezas, y tus palacios serán saqueados
saraylarınızı yağmalayacak, güçsüz kılacak sizi.››

esta es una fortaleza de sony.
bu, sony açısından son derece olumlu bir nokta.