You searched for: prácticamente (Spanska - Turkiska)

hace aleatorio prácticamente todo
neredeyse herşeyi rastgeleleştir

el resto no hace falta prácticamente cambiarlo.
bunlar dışında pek fazla bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığını düşünüyoruz.

de media, los hombres se espera que vivan prácticamente
ortalama olarak, erkekler yaşamlarının hemen hemen % 81’ini, kadınlarsa % 75’ini sakatlanmadan yaşamaktadır (2).

como acto artístico es prácticamente perfecto, no necesita ninguna explicación.
bir sanat eylemi olarak mükemmel, açıklamaya ihtiyaç yok.

la medición matricial genera imágenes perfectamente expuestas prácticamente en todo momento.
matriks poz ölçümleme hemen hemen her durumda doğru ve mükemmel değerler üreterek tatmin edici bir performans sergiliyor.

el color y la exposición son excelentes y prácticamente no requieren ninguna corrección.
renk sunumu ve pozlama özellikleri mükemmel seviyede, neredeyse hiç müdahale gerekmiyor.

logra imágenes nítidas ricas en detalle, y está prácticamente libre de distorsión.
net ve zengin detaya sahip görüntüler neredeyse hiç distorsiyon etkisi olmadan elde edilebiliyor.

en general, la casio exilim ex z850 es una cámara que prácticamente no tiene defectos.
genel olarak bakıldığında casio exilim ex z850 dijital fotoğraf makinesinin kusursuz bir model olduğunu söyleyebiliriz.

el balance de blancos automático es capaz de filtrar las sombras en prácticamente todas las circunstancias.
otomatik beyaz ayarı hemen her durumda doğru renk değerleri veriyor.

el objetivo de la ue para 2020 prácticamente equivale a eliminar las emisiones de todo el transporte en europa.
ab’nin 2020 hedefi neredeyse avrupa çapındaki tüm taşımacılık kaynaklı emisyonların ortadan kaldırılmasına denktir.

gracias a estas características, la pentax w10 puede ser usada en prácticamente todas las situaciones imaginables.
bu sayede pentax w10 dijital kamerayı aklınıza gelebilecek her ortamda kullanabiliyorsunuz.

destacar que las medidas de la sensibilidad efectiva son prácticamente iguales a los valores especificados, lo cual es extremadamente convincente.
efektif ışık duyarlılığı ölçümlerinin kâğıt üzerinde belirtilen teknik değerlerle şaşırtıcı derece benzerlik sergiliyor olması son derece etkileyici.

la nikon d50 puede ser llamada un modelo de introducción; pero a pesar de ello ofrece al usuario prácticamente todo.
nikon d50 için başlangıç seviyesi bir dijital fotoğraf makinesi diyebiliriz, bununla beraber kullanıcıya neredeyse her seçeneği sunuyor.

se trata de una tarjeta de memoria muy funcional, lo que demuestra una vez más que las aplicaciones de las tarjetas de memoria son prácticamente ilimitadas.
bu son derece kullanışlı özellik de bellek kartı uygulamalarında neredeyse sınır olmadığını gösteriyor.

las copias son correctas, pero podrían ser mejores, y en estos días las técnicas permiten ampliaciones sin prácticamente ruido incluso a iso 400.
ancak bu gren seviyesi günümüz teknolojisiyle çok daha iyi bir dereceye getirilebilir.

a pesar de su tecnología innovadora, la cámara es muy sencilla de usar, lo que asegura que prácticamente cualquier usuario pueda trabajar de inmediato con ella.
sahip olduğu gelişmiş teknolojilere rağmen cihazın giriş seviyesi olması hemen her seviyeden kullanıcının tercih edebileceği bir model olmasını sağlamış.

a primera vista, parece complicada debido a la gran cantidad de botones que posee, pero pronto uno aprende a valorarlo por no tener que recurrir prácticamente al menú.
2.5 inç büyüklüğündeki lcd ekran ve okunması kolay büyük harflerle sunulan menü ve çekim bilgileri de bunlara eklenebilecek olumlu bir özellik.

y aunque live view en si no es exclusivo, ya que prácticamente todas las réflex están equipadas con él en estos días, la manera en que panasonic lo ha aplicado si es exclusiva y sensacional.
bunu başarmasının altında yatan nokta lumix l10 kamerada bu özelliğe yer verilmiş olması değil, çünkü artık günümüzde nereyse tüm dslr fotoğraf makinelerinde live view özelliği bulunuyor.

pentax optio t10 realiza prácticamente todas las acciones de manera completamente automática, o permite al usuario ejercer algo de influencia a través de una amplia variedad de escenas pre-programadas.
pentax optio t10 hemen hemen tüm işlemleri ya otomatik olarak gerçekleştiriyor ya da geniş hazır çekim programları ile belli bir derecede seçenekler sunuyor.

los datos disponibles sugieren que las personas que reciben tratamiento por consumo de cannabis en centros ambulatorios tienden a ser relativamente jóvenes; prácticamente todos los pacientes de cannabis que reciben tratamiento por primera vez son menores de 30 años.
genellikle, esrara özel ‘eğitim kursları’, esrar kullanımının veya bulundurmanın yasadışı olduğu gerçeğine dayanmakta ve katılımcılar bu kurslara cezai adalet sistemi aracılığıyla gönderilmektedir.