You searched for: çekinceleri (Turkiska - Engelska)

ekonomistlerin marsicanin'in duyurusu hakkında bazı çekinceleri var.
economists have reservations about marsicanin's announcement.

bazı çekinceleri olsa bile, güneydeki bir çok sırp kendisini kuzeydekilerle dayanışma içinde hissediyor.
even though they may have reservations, however, many serbs in the south still feel solidarity with those in the north.

spo lideri vuk draskoviç ise önceden bazı çekinceleri olmasına karşın, tüm taleplerinin yerine getirildiğini söyledi.
vuk draskovic, the leader of spo, had some reservations but confirms all his demands have been met.

ahtisaari planını bm'ye götürmemiz gerektiğine inanıyoruz, onun da bu konuda çekinceleri var. "
we believe we ought to move the ahtisaari plan forward through the un, and he's got reservations about it. "

aralık 2011'de almanya, ülkenin kosova ile ilişkileri üzerindeki çekinceleri nedeniyle sırbistan'ın adaylığını engelledi.
in december 2011, germany blocked serbia's candidacy due to reservations it had over the country's relations with kosovo.

kürt azınlıklar konusunda her ikisinin de çekinceleri var ve diğer liberal ve toplumsal açıdan ılımlı gruplar kadar esnek veya hoşgörülü değiller." diyor.
with consideration to the kurdish minorities, they both have reservations; they are not as flexible or as tolerant as the other liberal or socially moderate communities," karasipahi says.

gÖnderen bu çekincelerle bağlı olduğunu taşıma senedinde açıkça kabul etmediği sürece, taŞiyici’nın yazacağı çekinceler gÖnderen’i ve/veya zorlu’yu bağlamaz.
unless the sender clearly accepts on transport bill that they are attributable to these reservations, the reservations to be indicated by the carrier shall not bind the sender and/or zorlu.