You searched for: 20 dakikadan uzun (Turkiska - Engelska)

bir dakikadan uzun sürmeyecektir.
it won't take more than a minute.

seyircilerin beş dakikadan uzun süren tezahüratı nedeniyle ödül töreni bekletilmek zorunda kaldı.
the awards ceremony had to be halted as the audience cheered for more than five minutes.

her 20 dakikada bir otobüs var.
there is a bus every 20 minutes.

oturuyorlar, yaklasik 20 dakikalari var.
they sit down; they have about 20 minutes.

yaklaşık 20 dakikada makyaj yaptı.
in about 20 minutes she made up her face.

İstasyona taksiyle gitmem 20 dakikamı alır.
it will take me 20 minutes to get to the station by taxi.

sorunlu cihazların çoğu, tanımlamalara- uymayan ortam' lara ait gibi görünmektedir. bu seçeneği, 80 dakikadan uzun görüntüler için kullanabilirsiniz.
though most devices will have problems with such an out-of-specification media. you may want use this option for images longer than 80 minutes

20 dakikada bir ürün ağırlığı terazi ile kontrol edilir.
product weight is controlled by a scale in every 20 minutes.

bütün bunları 20 dakikada yapmaya çalışacağım. İki görevim var.
and i'll try to do all that in 20 minutes. i have two affiliations.

elimde birkaç tane var -- bir veya bir buçuk dakikadan uzun değiller -- ama düşündüm ki geçen yıl yaptığımız bazı işleri ve videoya nasıl yansıdıklarını izlemek ilginizi çekebilir.
i have a few of them -- they're no more than a minute or a minute-and-a-half apiece -- but i thought you might be interested in seeing some of our work over the last year, and how it responds in video.

bu durumda uçağı üç dakikayla kaçırırsanız 20 dakikayla kaçırdığınızdan daha çok pişmanlık duyacaksınız.
you're going to experience more regret in that situation if you missed your flight by three minutes than if you missed it by 20.

mevcut mayın temizleme çalışmaları nedeniyle, bölgede trafik her 20 dakikada bir kesiliyor.
due to current mine removal efforts, traffic is interrupted every 20 minutes at the site.

balata demirleme sistemi ve ayaklarda bulunan raylar sayesinde her yeni beton katmanı 20 dakikada bir atılabiliyordu.
thanks to a system of shoe anchorages and fixed rails in the heart of the pylons, a new layer of concrete could be poured every 20 minutes.

ama çocuklar bana soruyor- ve bu iki dakikadan uzun sürmeyecek, söz veriyorum- çocuklar diyor ki, "dr. jane, gerçekten gelecek için umudunuz var mı?
but the kids do ask me -- and this won't take more than two minutes, i promise -- the kids say, "dr. jane, do you really have hope for the future?

kanat oyuncuları milos krasiç ve nenad milijas sağlam gana defansı karşısında topu kontrol etmeye çalışmalarına karşın, maçın ilk 20 dakikasında tek bir önemli fırsat bile yaratamadılar.
wingmen milos krasic and nenad milijas struggled to control the ball in the face of a formidable ghanean defence, and could not create a single significant opportunity in the first 20 minutes.

ve benim tek düşünebildiğim, eğer ran'a 3 dakikada bu olduysa ve ben ellerimi 5 dakika sonra hissedemiyorsam ya 20 dakikayı denersem ne biçim bir şey olacak.
and all i could think of was, if that happened to ran after three minutes, and i can't feel my hands after five minutes, what on earth is going to happen if i try 20 minutes?

samuel eto'o 10. dakikada attığı golle maçın gol perdesini açmış, ve lionel messi 20. dakikada attığı golle barcelona la liga, copa del rey ve Şampiyonlar ligini aynı sezonda kazanarak daha önceden hiçbir İspanyol kulübünün kazanamadığı başarıya imza atmış oldu.
samuel eto'o opened the scoring in the 10th minute, and lionel messi added another goal 20 minutes from the end to earn barcelona an historic treble of la liga, the copa del rey and the champions league, a feat never before achieved by a spanish club.