You searched for: akılsızlığı (Turkiska - Engelska)

umarım yapacağım küçük bir akılsızlığı hoş görürsünüz. ne olur, beni hoş görün!
would to god ye could bear with me a little in my folly: and indeed bear with me.

kendimi bilgi ve bilgeliği, deliliği ve akılsızlığı anlamaya adadım. gördüm ki, bu da yalnızca rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
and i gave my heart to know wisdom, and to know madness and folly: i perceived that this also is vexation of spirit.

İnsanların göklerin altında geçirdiği birkaç günlük ömürleri boyunca, yapacakları iyi bir şey olup olmadığını görünceye dek, bilgeliğimin önderliğinde, bedenimi şarapla nasıl canlandırayım, akılsızlığı nasıl ele alayım diye düşündüm durdum.
i sought in mine heart to give myself unto wine, yet acquainting mine heart with wisdom; and to lay hold on folly, till i might see what was that good for the sons of men, which they should do under the heaven all the days of their life.

fransa başbakanı dominique de villepin ile brüksel'de yaptığı görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyen barroso, "romanya ve bulgaristan'ın dışında başka üye ülkeler almak akılsızlık olur." diyerek şöyle devam etti: kurumsal reformu sürdürmeden avrupa ile daha fazla bütünleşecek bir durumda değiliz.
"it would be unwise to bring in other member states apart from romania and bulgaria," barroso said at a news conference in brussels following a meeting with french prime minister dominique de villepin. "we are not in a position to further integrate europe without further institutional reform.