You searched for: bırak beni gideyim bir gün karşılaşırız, (Turkiska - Engelska)

bırak beni!
let go of me!

bırak beni ve yarattığımı yapayalnız.
leave him to me whom i created alone,

kardes anlamiyorm rahat bırak beni
leave me alone

lütfen kolumu bırak. beni incitiyorsun.
please let go of my arm. you're hurting me.

bir gün beni unutacaksın.
you'll forget about me someday.

benim için kötü bir gün.
that's a bad day for me.

bir gün bölgeye gelirsen, beni ara.
if you're ever in the area, give me a call.

bu işten vazgeçmezsen taşlarım seni, uzun bir zaman görünme, git, bırak beni.
if thou cease not, i shall surely stone thee. depart from me a long while!

bir gün babam beni kız kardeşimle tanıştırdı.
one day my father introduced me to my sister.

İstemem ardında bıraksın beni.
don't want it to leave me behind.

ve uzayıp giden bir gölgelik.
and extended shade,

tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
tom felt a chill go up his spine.

bu tokyo'ya giden bir otobüs.
this is a bus which goes to tokyo.

tom tokyo'ya giden bir trene bindi.
tom boarded a train bound for tokyo.

birkaç gün sonra, kopenhag'a giden bir gemiye bindi.
a few days later, he boarded a steamer for copenhagen.

bir de firavun: "bırakın beni, öldüreyim musa'yı da o rabbine dua etsin.
"let me kill moses," the pharaoh said, "and let him call to his lord.