You searched for: değişik bir şey yok (Turkiska - Engelska)

bir şey yok.
there is nothing.

bir şey yok mu?
isn't there anything?

asla öyle bir şey yok.
there is never such a thing.

Öneri gibi bir şey yok
there's nothing like suggestion

bu kutuda bir şey yok.
there's nothing in this box.

orda su yok, bir şey yok.
there is no water, nothing over there!

thumper: hadi, bir şey yok.
thumper: come on. it's all right.

aslında böyle bir şey yok.
in fact it has been nothing like that.

ağlama. yanlış bir şey yok.
don't cry. there's nothing wrong.

tom'un çantasında bir şey yok.
tom doesn't have anything in his bag.

bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
there's nothing i can do about it.

batı cephesi'nde yeni bir şey yok.
nothing new on the western front.

kararı ertelemekle kazanılacak bir şey yok.
there is no gain in delaying the decision.

tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok.
tom has next to nothing in his wallet.

artakalan bir şey yoktu.
there was nothing left over.

norm diye bir şey yoktur!
there are no norms!

onun yapabileceği bir şey yoktu.
there was nothing she could have done.

başka bir şeyin yok mu?
don't you have anything else?

bizim ortak bir şeyimiz yok.
we have nothing in common.

amerikan şefkati diye bir şey yoktur.
there's no american compassion.