You searched for: direk o yoldan git para (Turkiska - Engelska)

yaşlandığında o yoldan ayrılmaz.
train up a child in the way he should go: and when he is old, he will not depart from it.

o, yoldan çıkanları alçaltacaktır.
(allah granted you this leave) in order that he might humiliate the evil-doers.

bizimle, o yoldan çıkmış toplumun arasını ayır."
(do not count us among them).

yoğun trafikten kaçınmak için tali yoldan gitti.
he took a detour to avoid the heavy traffic.

o yolda.
he's on his way.

o, yola indi.
he came down the road.

o yoluna girecek.
it's going to be all right.

o, yol kenarında öldü.
he died by the roadside.

bu gazların nereden sızdığını bulacağız. geldikleri yerlerin meyilini ölçebiliyoruz. bir sonraki uçuşumuzda da direk o bölgeye ineceğiz.
we will pinpoint where these gases emanate from, because we can measure the gradient where it comes from, and there, we can direct the next mission to land right in that area.

o, yolunu kaybetmiş olabilir.
he may have lost his way.

o'nun yolunda olanlar da onlardır.
and it is those who are the [rightly] guided.

İbrahim de şüphesiz o'nun yolunda olanlardandı.
abraham was of the same faith:

"o yarattı beni, o yol gösteriyor bana."
"who has created me, and it is he who guides me;

o'nun yolundan saptırmak için allah'a eşler koştular.
and they have attributed to allah equals to mislead [people] from his way.

dedim ki "ian, karışma, karışma, yoluna git."
i thought, "ian, stay out of it, stay out of it, you know, walk on."

benim için her şey yolunda gitti.
everything went right for me.