You searched for: fakat (Turkiska - Engelska)

fakat
all the same

fakat 3.
co., 1989.

fakat çoğunlukla
but mostly ...

fakat kördü.
but she was blind.

fakat nasıl ?
but how?

fakat öyle değil
but it isn't.

fakat bunu görebilirsiniz.
but you can see it.

fakat şimdi mi?
"only now?

fakat %s kurulacak.
but %s is to be installed.

fakat artık değil.
not anymore.

fakat liverpool f.c.
everton f.c.

. fakat bahsedebilir miyim?
but may i?

fakat buradaki porlar özel.
but these pores here are special.

fakat önce, ilgilenmediğini söyledi.
but first, she said she's not interested.

fakat allah alemlere lütufkardır.
but allah is full of bounty to the 'alamin (mankind, jinns and all that exists).

bilmiyorum fakat, kesinlikle deneyeceğiz.
i don't know, but we'll try it.

fakat emir bütünüyle allah'ındır.
(to show such signs is not at all difficult for) everything rests entirely with allah.