You searched for: fazilet (Turkiska - Engelska)

fazilet onun kendi ödülüdür.
virtue is its own reward.

İşte büyük fazilet budur.
that (inheritance of the quran), that is indeed a great grace.

evlere arka taraftan girmeniz fazilet değildir.
it is not a righteous act to enter houses from the back.

ve her fazilet sahibine layık olduğu ihsanı versin.
he giveth his bounty unto every bountiful one.

andolsun ki, biz davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik.
and indeed we bestowed grace on david from us (saying): "o you mountains.

sevdiğiniz mallarınızdan allah yolunda harcamadıkça “fazilet” mertebesine ulaşamazsınız.
never will you attain the good [reward] until you spend [in the way of allah] from that which you love.

asıl fazilet, haramlardan sakınan insanın gösterdiği fazilettir. Öyleyse evlere kapılardan girin.
indeed, one who guards himself against evil out of fear of god is the truly righteous one.

andolsun ki, biz davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "ey dağlar!
and assuredly we gave david grace from us, (saying): o ye hills and birds, echo his psalms of praise!

evlere arka taraftan girmeniz fazilet değildir. asıl fazilet, haramlardan sakınan insanın gösterdiği fazilettir.
and it is not righteousness to enter houses from the back, but righteousness is [in] one who fears allah.

de ki: onlar insanlar için; özellikle hac için vakit ölçüleridir. evlere arka taraftan girmeniz fazilet değildir.
say: they are but signs to mark fixed periods of time in (the affairs of) men, and for pilgrimage.

arnavutluk cumhurbaşkanı alfred moisiu 7 mayıs'ta vlora bölge hastanesi personelini "Özel toplumsal fazilet" madalyasıyla onurlandırdı.
albanian president alfred moisiu awarded the vlora regional hospital staff with the medal "for special civil merit" on 7 may.

allah'ı namazla anmak, elbette en büyük fazilettir.
and allah's remembrance is of even greater merit.