You searched for: güvenen (Turkiska - Engelska)

rabbe güvenen mutlu olur.
he that handleth a matter wisely shall find good: and whoso trusteth in the lord, happy is he.

ama rabbe güvenen güvenlikte olur.
the fear of man bringeth a snare: but whoso putteth his trust in the lord shall be safe.

ne mutlu sana güvenen insana!
o lord of hosts, blessed is the man that trusteth in thee.

tom mary'ye güvenen tek kişiydi.
tom was the only one who trusted mary.

hasta ilişkileri konusunda kendisine güvenen,
self confident in patient relations,

allah'a güvenen kimseye o yeter.
certainly god fulfills his purpose.

onlar sabreden ve yalnız rablerine güvenen kimselerdir.
(for) those who persevere and place their trust in their lord.

el becerilerine güvenen kadınlar ve erkekler tarafından yapılıyor.
it's done by men and women who believe a lot in their craft.

eski lider sakin, kendine güvenen ve hazırlıklı bir görünüm sergiledi.
he was calm, self-confident and prepared.

onlar, sabreden ve yalnız rab'lerine dayanıp güvenen müminlerdir.
and who are steadfast and put their trust in their lord.

ve bu kişiler tanıyabileceğiniz en bağımsız, azimli, öngörülerine güvenen yaratıcı insanlardır.
and these tend to be some of the most independent, tenacious, intuitive, you know, inventive people you will ever meet.

allah'a güvenen kimseye o yeter. allah, buyruğunu yerine getirendir.
by that is exhorted whoever believes in god and the last day.

atışlarına güvenen, doğuştan bir taktik ustası; Şarapova'ya karşı oynadığı maçta 31 ace yaptı.
she is a born tactician who goes for the shots -- in the match against sharapova she served 31 aces.

onun tekrar güveneni kazanmak epey zaman aldı ama şuan gayet iyiyiz.
it took a long time to gain his trust again; however, i am on good terms with him.