You searched for: hiçbir zaman sen tek başına yürüyeceksin (Turkiska - Engelska)

hiçbir zaman sen tek başına yürüyeceksin
you'll never walk alone

hiçbir zaman
never

hiçbir zaman da olmadı.
it always was.

bırakma beni hiçbir zaman!
i will keep thy statutes: o forsake me not utterly.

hiçbir zaman tavsiye verme
never give advice

hiçbir zaman savaşlara inanmadım.
i have never believed in wars.

biz hiçbir zaman zalim olmadık.
for we are never unjust.

hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin artık
you will never walk alone anymore

hiçbir zaman tom gibi birisini tanımadım.
i've never known anyone like tom.

en kötüsü de, hiçbir zaman bilmeyeceğiz.
and worst of all, we will never know.

bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır.
and they are never far from the wrong-doers.

hiçbir zaman ülke/bölge bilgisi içerme
n~ever include the country/region

barış müzakereleri hiçbir zaman kolay olmaz.
peace negotiations never are.

hiçbir zaman "nÖtr" için çıplak tel kullanılmamalıdır.
never use bare hand for "neutral".

hiçbir zaman/bazen/sık sık/her zaman
never/sometimes/often/always

nötr hattı hiçbir zaman toprak hattı yerine kullanılmamalıdır.
neutral line should never be used in lieu of ground line.

arnavutluk'ta hiçbir zaman yahudi karşıtlığı olmadığını söyleyebilirim."
i can say that albania has never had anti-semitism," he said.

onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma.
and do not pray [the funeral prayer, o muhammad], over any of them who has died - ever - or stand at his grave.

seninle tek başıma altı saat zaman geçireceğimi sanmıyorum.
i don't think i could spend six hours alone with you.